Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12764
Karar No: 2019/5772
Karar Tarihi: 11.11.2019

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/12764 Esas 2019/5772 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Tapu iptali, tescili, tazminat ve tenkis davası görülmüş ve yerel mahkeme davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermiştir. Davacılar muris muvazaası nedeniyle tapu kayıtlarının iptalini istemişlerdir. Mahkeme muris muvazaası iddiasını kabul etmiş ve birçok taşınmaz yönünden davanın reddine karar vermiştir. Ancak, mahkeme açıklanan ilkeler doğrultusunda bir araştırma ve inceleme yapılması gerektiğini belirtmiştir. Bu araştırma sonucu gerçek iradenin belirlenmesi ve miras hakkının çiğnenip çiğnenmediğinin ortaya çıkarılması gerekmektedir. Kararda 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, 818 sayılı Borçlar Kanunu ve Tapu Kanunu'nun ilgili maddelerine atıfta bulunulmuştur.
1. Hukuk Dairesi         2016/12764 E.  ,  2019/5772 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT-TENKİS

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili, olmazsa bedelinin tahsili ve tenkis isteğine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakan ...’in ... parsel sayılı taşınmazı davalı oğulları ... ve ..."e temlik ettiğini, ...’ın da payını 3. kişiye devrettiğini, ... parsel sayılı taşınmazı da davalılardan torunu ..."e, ... parsel sayılı taşınmazı ise davalılardan torunu ..."e temlik ettiğini, ... parsel sayılı taşınmaz da mirasbırakana ait iken davalılardan ..., ... ve ... adına, ... parsel sayılı taşınmazın da davalılardan ... adına tespit gördüğünü, işlemlerin mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak yapıldığını, davalıların taşınmazları alacak ekonomik gücü bulunmadığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile ... mirasçıları adına tesciline, mümkün olmadığı tenkise karar verilmesini istemiş, aşamada 06.02.2012 tarihli dilekçesi ile ..., ... ve ... parseller yönünden muris muvazaası iddiası ile miras payı oranında adına kayıt ve tesciline, ... parseldeki ... payı için bedelin tahsili, ... ve ... parseller için ise tenkise karar verilmesini istemiş, aşamada davacı ...’ın ölümü ile davaya mirasçıları devam etmiş ve ... yönünden davadan feragat etmişlerdir.
    Davalılar, süresinde davaya cevap vermemişler, aşamada hak düşürücü sürenin geçtiğini, muvazaa olmadığını, diğer mirasçılara da taşınmaz verildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, ... parselin tamamı ve ... parselin ise ... hissesi yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, ... ve ... parsel yönünden davanın reddine, ... parseldeki ... hissesi yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’in ... parsel sayılı taşınmazı 30.09.2004 tarihinde torunu olan ...’e (... oğlu), ... parsel sayılı taşınmazı da 08.05.2000 tarihinde torunu olan ...’e (... oğlu) temlik ettiği, mirasbırakanın 18.06.1992 tarihinde ... parsel sayılı taşınmazın ½ payını oğlu ...’ye, ½ payını da oğlu ...’a, ...’ın payını 01.09.1999 tarihinde ...’a devrettiği, ... parsel sayılı taşınmazın 30.07.1981 tarihinde keşinleşen tespit ile ... adına tescil edildiği, ... parsel sayılı taşınmazın 30.09.1986 tarihinde kesinleşen tespit ile ..., ... ve ... adına tescil edildiği, ...’in anılan taşınmazdaki payını 20.02.2004 tarihinde oğlu ...’e devrettiği, mirasbırakanın 23.03.2008 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak çocukları ..., ..., ..., ..., ... ve ...’nin kaldığı, eldeki davayı ...’ın açtığı yargılama sırasında ölümü ile davaya mirasçıları olan eşi ..., çocukları ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’ın devam ettiği, yargılama devam ederken ...’ın da 08.08.2013 tarihinde ölümü ile mirasçıları ..., ... ve ...’in davaya dahil edildiği, aşamada ... parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın tefrik edildiği anlaşılmaktadır.
    Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (nitelikli-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 0l.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu" nun (TMK) 706, 6098 s. Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 237 (818 sayılı Borçlar Kanunu"nun (BK) 213) ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki kişisel ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Öte yandan miras bırakan sağlığında hak dengesini gözeten kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma yapmışsa mal kaçırmak kastından söz edilmeyeceğinden olayda 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanamayacağı da kuşkusuzdur.
    O halde, mirasbırakandan tüm mirasçılarına intikal eden taşınır taşınmaz mallar ve haklar araştırılmalı, tapu kayıtları ve varsa öteki delil ve belgeler mercilerinden getirtilmeli her bir mirasçıya nakledilen malların ve hakların nitelikleri ve değerleri hakkında uzman bilirkişiden rapor alınmalı böylece yukarda değinilen anlamda bir paylaştırma kastının bulunup bulunmadığı açıklığa kavuşturulmalıdır.
    Somut olaya gelince; davalılar mirasbırakanın diğer mirasçılara da taşınmaz devrettiğini savunmuş, mahkemece de gerekçeli kararda çekişme konusu ... ve ... parsel sayılı taşınmazların mirasçı olmayan torunlara paylaştırma kastıyla temlik edildiği belirtilmiştir. Ne var ki, mirasçı olmayan torunlar yönünden paylaştırma iddiasının dinlenemeyeceği gibi mirasçılar yönünden de bu hususta hüküm kurmaya elverişli bir araştırma yapıldığını söylebilme imkanı yoktur.
    Hal böyle olunca; yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılması, mirasbırakan tarafından sağlığında tüm mirasçılarına kazandırılan taşınır ve taşınmaz mallar ile hakların araştırılması, tapu kayıtları ve varsa öteki delil ve belgelerin mercilerinden getirtilmesi, her bir mirasçıya nakledilen malların ve hakların nitelikleri ve değerleri hakkında uzman bilirkişilerden rapor alınması; böylece, mirasbırakanın tüm temlikleri değerlendirilerek davalılara yaptığı temlikler bakımından gerçek iradesinin duraksamaya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi, sağlığında hak dengesini gözeten kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma yapıp yapmadığının, mirasçıdan mal kaçırmak amacının bulunup bulunmadığının, olayda 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yerinin olup olmadığının değerlendirilmesi, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik soruşturmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.
    Davacıların ve davalı ...’nin bu yönlere değinen ve yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi