Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/29463 Esas 2018/3059 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/29463
Karar No: 2018/3059
Karar Tarihi: 22.03.2018

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/29463 Esas 2018/3059 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2016/29463 E.  ,  2018/3059 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı tarafından, borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde alacaklının, yetkiye ve borca itiraz üzerine durdurulan takibin devamı için itirazın kaldırılması talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddiyle yetki itirazının kaldırılmasına, diğer itirazların kaldırılmasına yönelik talebinin reddine, karar verildiği görülmektedir. İİK"nun 68/1. maddesi gereğince, talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar ve noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Ancak, borçlu, borç doğuran ilişkiyi kabul etmişse, alacaklının artık İİK"nun 68/1. maddesinde belirtilen belgelere dayanmasına gerek yoktur. Öte yandan, İİK"nun 50. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken HMK"nun 10. maddesine göre, sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir. Sözleşmenin ifa yeri TBK"nun 89. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, öncelikle borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Şayet aksine bir anlaşma yoksa, para borçlarında borç, alacaklının ödeme zamanındaki ikametgahında ödenir. Ancak aranacak ya da aldırılacak borçlarda bu madde uygulanmaz. Nitekim Hukuk Genel Kurulu"nun 2001/12-1162-1191 sayılı kararında da bu kural benimsenmiştir. Ancak TBK"nun 89. maddesinin uygulanabilmesi için, akdi ilişkinin kabul edilmesi gerekmektedir. Somut olayda, konşimento senedi alacağına dayalı olarak başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine karşı borçlunun yetkiye ve borca dair itirazında alacaklının iddia ettiği hukuki ilişkiye açıkça itiraz ettiği ve bu ilişkiyi kabul etmediği anlaşılmaktadır. Öte yandan, konşimento senedi İİK"nun 68. maddesinde yazılı mücerret borç ikrarını içeren belge niteliğinde de değildir. Borçlu tarafından konşimento senedi içeriği ve takip konusu borçla ilgili hukuki ilişki kabul edilmediğine göre alacaklı, anılan belgeye dayalı olarak yetki itirazının kaldırılmasını isteyemez. O halde mahkemece, esasa girilmeksizin yetki itirazının kaldırılması isteminin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.