16. Hukuk Dairesi 2019/5625 E. , 2020/6387 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "davacı ve davalı tarafın tutunduğu tapu kayıtlarının mahallinde yöntemince uygulanarak kapsamının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 698 ve 716 parsel sayılı taşınmazların payları belirtilmek suretiyle ..., ... mirasçısı ..., ... mirasçıları ..., ..., ..., ..., ... adlarına, çekişmeli 1063 parsel sayılı taşınmazın isim ve payları belirtilerek davalılar ..., ..., ... mirasçıları ile ... adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle çekişmeli 698 ve 716 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,
2- Davacıların 1063 parsel sayılı taşınmaza ilişikin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, çekişmeli taşınmazın davalıların dayandığı 03.02.1964 tarih 12 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Davacılar, K.Sani 306 tarih ve 23 nolu kök tapu kaydının değişik tarihlerde intikal görmesi sonucu oluşan 03.02.1964 tarih ve 6 nolu tapu kaydına, davalılar ise Mart 335 tarih ve 5 sıra nolu tapu kaydının değişik tarihlerde intikal görmesi sonucu oluşan 03.02.1964 tarih ve 12 sıra nolu tapu kaydına dayanmışlardır. Davacılar ile davalıların dayanak tapu kayıtlarının her ikisinin de doğu, kuzey ve batı sınırları itibariyle aynı sınırları işaret etmekte; güney sınırları yönünden ise davacıların dayandıkları tapu kaydı “yol”, davalıların dayandıkları tapu kaydı ise “mera” okumaktadır. Müteaaddit kez yapılan keşiflerde dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarında ise, her iki tapu kaydının çekişmeli taşınmaza 4 sınır itibariyle uyduğu, taşınmazın güneyinde mera taşınmazı olduğu, yol ile gösterilen sınırla taşınmazın güneyinde bulunan mera içerisindeki yolun işaret edildiği ifade edilmiştir. Açıklanan bu durum karşısında, davacı ve davalıların dayanak tapu kayıtlarının her ikisinin de çekişmeli taşınmaza uyduğu anlaşılmaktadır. Davacıların dayandığı tapu kaydının kök tapu kaydı, K.Sani 306 tarih ve 23 sıra numaralı, davalıların dayandığı tapu kaydının kök tapu kaydı ise Mart 335 tarih ve 5 sıra numaralı tapu kaydı olduğuna göre, öncelikle daha eski tarihli olan davacıların tapu kaydına miktarı itibariyle öncelik verilmesi, kalan kısım yönünden ise davalılar adına tescili gerekeceğinin kabulü gerekir.
Hal böyle olunca; Mahkemece, fen bilirkişisinden ek rapor alınmak suretiyle çekişmeli taşınmazın kuzeyinden başlamak üzere ifraza uygun şekilde davacıların tapu kaydının kapsadığı alanın belirlenmesi, kalan kısmın ise ifrazen davalılar adına tesciline karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup davacıların temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile 1063 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.