12. Hukuk Dairesi 2014/5708 E. , 2014/10172 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Düzce İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/12/2013
NUMARASI : 2013/376-2013/514
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
İİK.nun 65. maddesinde, koşulları belirlenen gecikmiş itirazdan söz edilebilmesi için, tebligat usulüne uygun olarak yapılmış olmalı, ancak muhatap bir engel nedeni ile süresi içinde itiraz edememiş bulunmalıdır. Bu durumda, gecikmiş itirazda bulunacak kişi, mazeretini gösteren delillerle birlikte esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını da engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmek zorundadır. İcra Hakimi, gecikmiş itiraz nedenlerini inceledikten sonra gecikme sebebinin mahiyetine ve hadisenin özelliklerine göre, takibin tatilini tensip edebilir. Mazeretin kabulü halinde icra takibi durur. Aynı celse de alacaklı itirazın kaldırılmasını sözlü olarak da isteyebilir. Bu takdirde tetkikata devam olunarak icra mahkemesinde gerekli karar verilebilir.
Usulsüz tebligatta ise, İİK.nun 65. maddesine göre yapılacak incelemeden farklı olarak, tebligat usulüne uygun olarak yapılmamıştır. Bu durumda İcra Hakimi tebliğ işleminin 7201 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak yapılıp yapılmadığını inceleyecek ve aynı kanunun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihine göre tebliğ tarihini düzeltecektir.
Borçlunun dilekçesinde; gecikmiş itirazdan söz etmesi sonuca etkili değildir. Zira, HMK.nun 33. maddesi gereğince, hukuki sebebin ve uygulanacak yasa maddesinin tesbiti hakimin görevine giren bir konudur. (HGK.5.6.1991-1991/12-258 E-344 K.)
Öte yandan, İİK"nun 269. Maddesinnde; takibin adi kiralara veya hasılat kiralarına ilişkin olması halinde borçluya gönderilen ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlunun, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde, itiraz nedenlerini 62. Madde hükümleri dahilinde icra dairesine bildirmeye mecbur olduğu hükme bağlanmıştır . Takibin şekline göre, borçlunun, itirazlarını icra dairesi yerine icra mahkemesine bildirmesi ise gereksiz ve geçersiz bir işlem olup, sonuç doğurmaz. Bu durumda, borçlunun itirazlarının icra mahkemesince incelenmesi ve icra takibinin durdurulmasına karar verilmesi de mümkün bulunmamaktadır.
O halde Mahkemece, somut olayda, borçlunun başvurusu, usulsüz tebligata dayalı, tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemi olarak tavsif edilmelidir. Borçlu hakkında adi kiraya ve hasılat kiralarına ait haciz ve tahliye istemli icra takibinde, 13 örnek ödeme emrinin şikayet eden borçluya 12.09.2013 tarihinde yapılan tebliğ işleminin usulüne uygun bulunmadığı icra mahkemesi kararında yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun biçimde tespit edildiğine göre, şikayetin kabulü ile T.K 32. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğ tarihinin, öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmekle yetinmek gerekirken, mahkemece emredici nitelikteki İİK"nun yukarıda açıklanan 269. Maddesi hükmü gözardı edilmek sureti ile yazılı şekilde takibin durdurulmasına da karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.