Tehdit - mala zarar verme - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/4422 Esas 2020/4904 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/4422
Karar No: 2020/4904
Karar Tarihi: 09.03.2020

Tehdit - mala zarar verme - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/4422 Esas 2020/4904 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, Tehdit ve Mala Zarar verme suçlarından mahkum edilmiştir. Mala zarar verme suçundan dolayı verilen cezanın niteliği ve niceliği nedeniyle temyiz edilemeyeceği belirtilmiştir. Tehdit suçuyla ilgili temyiz isteği reddedilmiş ve işin esasına geçilmiştir. Yargılama sürecinde sanığın sabıkasının hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel olmadığı belirtilmiş ve sanık cezası ertelenerek hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Ancak Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararı ve TCK'nın 53/1-c maddesinde düzenlenen hak yoksunluğunun uygulanma süresi ve şeklinin kanunda belirtilen şekilde uygulanması zorunluluğu nedeniyle hüküm bozulmuştur. Kanunlar: 5320 sayılı Kanunun 8/1, 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi, TCK'nın 29. maddesi, CMK'nın 231/8. maddesi, 6545 sayılı Yasa'nın 72. maddesi, TCK'nın 53. maddesi, Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı.
4. Ceza Dairesi         2016/4422 E.  ,  2020/4904 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Tehdit, mala zarar verme
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    1-Sanığa yükletilen mala zarar verme suçundan dolayı kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca tebliğnameye uygun olarak sanık ...’nın TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
    2-Tehdit suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    a-Yol verme meselesi yüzünden çıkan tartışmada olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre TCK’nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
    b-Sanığın sabıkasında görülen ilamların hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olması, CMK"nın 231/8. maddesine 28.06.2014 tarihli ve 6545 sayılı Yasanın 72. maddesiyle "Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez." cümlesi eklenmiş ise de, daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin verilen kararların kesinleşme tarihleri itibariyle engel oluşturmaması karşısında; yargılama sürecindeki davranışları olumlu bulunarak, takdiri indirim uygulanarak cezası ertelenen sanık hakkında, "Sanığın açıklanması geri bırakılan mahkumiyet hükmü bulunduğundan CMK’231 maddesinin uygulanmasına yer olmadığı" şeklindeki yerinde görülmeyen gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    c-Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı, TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararın ve TCK"nın 53/1-c maddesinde düzenlenen hak yoksunluğunun uygulanma süresi ve şeklinin Kanunda öngörülen biçimde uygulanması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’nın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.