(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2018/5869 E. , 2021/3550 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli olmadığı belirtilerek; mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile, fen bilirkişisi ve 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulunun katılımıyla keşif yapılması ve bu keşifte, nizalı taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, bilinen ilk zilyedinin kim olduğu, ne sıfatla kullanıldığı, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı hususlarında yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı bilgi alınması; ziraat mühendisleri bilirkişi kurulundan, taşınmazın tarım dışı alanlarda kullanılan taşınmaz olup olmadığı, tarım dışı alanda kullanılan taşınmaz niteliğindeyse taşınmazın üzerinde ev vs. gibi muhtesat yapılmak suretiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılarak sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 130 ada 2 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından vekalet ücreti ve yargılama giderlerine, davalı Hazine vekili tarafından ise esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dava, tapu iptali ve tesciline ilişkin olup, tapu kayıt maliki olarak davada yer alan davalı Hazinenin, yargılama sırasında açıkça davanın reddini savunmuş olması karşısında, yargılama gideri ile vekalet ücretinden sorumlu olması gerektiği düşünülmeksizin, davanın kabulüne karar verildiği halde yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılması ve davada kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.