19. Hukuk Dairesi 2017/5151 E. , 2019/2711 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat-alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-karşı davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı-karşı davalı vekili, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin davalı tarafından haksız yere feshedildiğini ileri sürerek, sözleşmeden kaynaklanan cezai şart ve kar mahrumiyeti alacağının tahsiline karar karar verilmesini talep ve dava etmiş ve karşı davanın reddini istemiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini belirterek, asıl davanın reddini karşı davada ise, davalıya verilen 10.000,00 TL’ lik teminat mektubunun, 16.000,00 USD’ lik senedin ve 913,00 TL’ lik telsiz kullanım bedelinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere göre; sözleşmenin haksız şekilde davalı-karşı davacı tarafından feshedildiği gerekçesiyle, asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine karar verilmiş hüküm davalı-karşı davacı vekilince temyiz edilmiş olup Dairemizin 14/04/2016 tarih 2015/12306 E. 2016/6588 K. sayılı ilamı ile “ 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre asıl dava yönünden davalı-karşı davacı ... vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davalı-karşı davacı ... vekilinin karşı dava yönünden temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, Davalı ... vekili, cevap dilekçesi ile birlikte karşı dava açmıştır. Karşı dava, esas davadan ayrı ve bağımsız bir dava olduğundan asıl dava ve karşı dava için ayrı ayrı hüküm kurulmak gerekirken karşı dava yönünden hüküm oluşturulmaması, (olumlu veya olumsuz) usul ve yasaya aykırı (HMK 297. madde) olup, hükmün bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, asıl davaya ilişkin hükmün Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı"nın 2015/12306 Esas ve 2016/6588 Karar ilamı ile kesinleştiğinden bu konuda yeniden hüküm tesisine yer olmadığına, davalı-karşı davacının iade ettiğini iddia ettiği telsize ait depozito bedeli alacağının bulunmadığı, bu miktarın ... A.Ş. tarafından davalı-karşı davacıya iade edildiği ve paraya çevrilerek irat kaydedilen teminat mektubu bedeli olan 10.000,00 TL"ye ilişkin kısmın asıl davada davacı alacağından mahsup edildiği gerekçesiyle, karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Hüküm kapsamında nelerin yeralması gerektiği HMK 297 maddesinde tek tek sıralanmıştır. Dairemizin bozma kararı ile mahkemenin önceki kararı infaz kabiliyetini yitirmiştir. Bu nedenle mahkemece kurulan yeni hükümde de taleplerin her biri hakkında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekirken asıl davanın daha önceden kesinleştiğinden bahisle yeniden hüküm tayinine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı karşı davacının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı-karşı davacıya iadesine, 18/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.