12. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/29775 Karar No: 2018/3056 Karar Tarihi: 22.03.2018
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/29775 Esas 2018/3056 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2016/29775 E. , 2018/3056 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı, borçlu hakkında iki adet çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatmış; borçlu süresi içerisinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda takip dayanağı çeklerin ikinci ciranta olan ..."a yağ alımı için verildiğini ancak yağların teslim edilmemesi nedeniyle borçlu olmadığını, ayrıca adı geçen ciranta tarafından bu çeklerin alacaklı bankaya kullandığı kredi sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini ileri sürerek takibin iptalini talep etmiş, mahkemece, alacaklı bankanın cevabi yazısı ile takip konusu çeklerin ciranta ..."ın kullandığı kredinin teminatı olarak alındığının bildirilmesi nedeniyle alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiğinden bahisle takibin muteriz borçlu yönünden durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. Takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile ispatlanması gerekir (HGK.nun 14/03/2001 tarih ve 2001/12-233 E - 2001/257 K. sayılı ve yine HGK."nun 20/06/2001 tarih ve 2001/12-496 E. sayılı kararları). Öte yandan teminat ilişkisinin, sadece bu ilişkinin tarafları arasında ileri sürülebileceği tabi olup, kural olarak, teminat ilişkisinin tarafı olmayan diğer kişilere karşı ileri sürülemeyeceği gibi teminat ilişkisinin tarafı olmayan borçlunun da böyle bir iddiada bulunamayacağının kabulü gerekir. Somut olayda mahkemece hükme esas alınan alacaklı bankanın mahkemeye hitaben sunduğu 27.5.2016 tarihli cevabi yazısının incelenmesinden; muteriz keşideci borçlu ..."in iddiasına dayanak olarak gösterdiği 20.10.2014 tarihli genel kredi sözleşmesinin, alacaklı banka ile takip konusu çeklerin ikinci cirantası konumunda olan dava dışı ... arasında düzenlendiği, muteriz borçlu keşidecinin sözleşmenin tarafı olmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, söz konusu kredi ilişkisinde taraf olmayan borçlunun sözü edilen belgeye dayanarak teminat iddiasında bulunması mümkün değildir. O halde; mahkemece, muteriz borçlu tarafından, kredi sözleşmesinin dışında teminat iddiasını ispata yarar İİK"nun 169/a maddesinde belirlenen nitelikte başkaca bir belge de sunulmadığından teminat olgusunun ispat edilemediği gerekçesiyle istemin reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde itirazın kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.