12. Hukuk Dairesi 2014/8270 E. , 2014/10146 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Konya 2. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/09/2013
NUMARASI : 2012/1056-2013/829
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
1)Borçlu M.. D.."nin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Karar, temyiz edene, 12.09.2013 tarihinde tefhim edildiği ve yine alacaklı vekilinin temyiz dilekçesi adıgeçene 30.10.2013 tarihinde tebliğ edildiği halde, temyiz dilekçesi belirli süre geçirildikten sonra 16.01.2014 tarihinde verilip kaydettirilmiştir. Süre aşımı bakımından temyiz dilekçesinin (REDDİNE),
2)Alacaklının temyiz itirazlarına gelince;
a)Borçlu S.. Ö.."e yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Borçlu S.. Ö.. adına yetkisiz vekiller tarafından vekaletnamesiz olarak icra mahkemesine başvurulduğu ve sonrasında vekaletname de ibraz edilmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, mahkemece, borçlu tarafından usulüne uygun olarak düzenlenmiş vekaletnamenin mevcut olmadığı ve dolayısıyla sözü edilen borçlu yönünden icra mahkemesine geçerli olarak yapılmış bir başvuru bulunmadığı gözetilerek, anılan borçlu hakkındaki istemin reddine karar verilmesi gerekirken; işin esası incelenmek suretiyle sonuca gidilmesi doğru değildir.
b)Borçlu M.. D.."ye yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Bilindiği üzere; İİK"nun 65. maddesinde koşulları belirlenen gecikmiş itiraz, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması halinde, muhatabın bir engel nedeni ile süresi içinde takibe itiraz edememesi durumunda başvurulacak bir yoldur.
Usulsüz tebligatta ise, tebligat usulüne uygun olarak yapılmamış olup;tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurulur. Böyle bir durumda, mahkemece yapılacak iş, tebliğ işleminin 7201 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak yapılıp yapılmadığının incelenmesi ve tebligatın usulsüz olduğunun saptanması halinde aynı kanunun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihine göre tebliğ tarihinin düzeltilmesinden ibarettir.
Öte yandan, hakim, borçlunun dilekçesinde beyan ettiği maddi vakıalarla bağlı olup; 6100 Sayılı HMK"nun 33. maddesi gereğince, başvurunun hukuki tavsifi hakime aittir.
Somut olayda, borçlu M.. D.. vekilinin icra mahkemesine verdiği 19.11.2012 havale tarihli dilekçesinde, alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde borçlu adına gönderilen örnek 7 numaralı ödeme emri tebligatının usulüne uygun yapılmadığını ve borçlunun icra takibinden 12.11.2012 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürdüğü, ayrıca sair itirazlarını bildirdiği görülmektedir.
Bu durumda, her ne kadar, mahkemece istem, gecikmiş itiraz olarak kabul edilmek suretiyle sonuca gidilmiş ise de; iddianın yukarıda özetlenen içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibariyle başvurunun tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayet niteliğinde bulunduğu açık olup; uyuşmazlığın İİK"nun 65. maddesinde yer alan gecikmiş itiraz kurallarına göre değil, 7201 Sayılı Kanun"un 32. maddesine göre çözümlenmesi gerektiği kuşkusuzdur.
Öte yandan alacaklı tarafından seçilen takibin şekline göre uygulanması gereken İİK."nun 62. maddesi hükmüne göre; takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin her türlü itirazın, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yapılması zorunlu olup, borçlunun itirazlarını, icra dairesi yerine icra mahkemesine bildirmesi yasal olmadığı gibi, yanlış merciye başvurusu hukuki sonuç da doğurmaz.
O halde mahkemece, borçlu M.. D.."nin usulsüz tebligata ilişkin şikayetinin yöntemince araştırılıp incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; adı geçen borçlunun isteminin gecikmiş itiraz olarak değerlendirilmesi suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK"nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.