15. Hukuk Dairesi 2015/169 E. , 2015/3586 K.
"İçtihat Metni"Davacı T.. M.. ile davalı S.. S.. arasındaki davadan dolayı Denizli 3. Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 16.03.2011 gün ve 2011/112-2014/276 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı iş nedeniyle doğan maddi ve manevi tazminat talebinden ibarettir. Davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesi gereğince davalı yüklenicinin müvekkiline ait yazlığın tamirat ve tadilat işini yaptığını,işin tesliminden sonra ayıplar çıktığını ve davalı yüklenici ve işçilerinin davacının izni olmaksızın bu evde kaldıklarını ve eve zarar verdiklerini bildirerek tazminat talep etmiş, davalı taraf cevap vermediği gibi duruşmalara katılmamış, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen karar davacı vekilince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiş, mahkeme kararı davalının “S.. Mah.....Sok.No:.. D İçkapı No:.. Merkezefendi/Denizli” adresine tebliğe çıkarılmış ve tebligatın bila gelmesi üzerine Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebligat yapılarak temyiz incelemesine gönderilmiştir.
Davalıya yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığının tartışılıp değerlendirilmesi gerekmektedir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 6099 sayılı Kanun"un 3. maddesi ile değişik “Bilinen Adreste Tebligat” başlıklı 10. maddesi “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır...”,
Bu maddeye karşılık gelen 25.01.2012 tarih ve 28184 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16. maddesin de “Tebligat öncelikle tebliğ yapılacak şahsın bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tespitinde, tebliğ isteyenin beyanı, muhatabın veya diğer ilgililerin bildirimleri ya da mevcut belgeler esas alınır. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz...”,
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun “Adres Değiştirmenin Bildirilmesi Mecburiyeti” başlıklı 35. maddesi “Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza mercine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen adrese yapılır. Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır. Bundan sonra eski adrese çıkarılan tebliğler muhataba yapılmış sayılır...”
Bu maddeye karşılık gelen Yönetmeliğin 57. maddesi de “Muhataba veya adresinde bu Yönetmeliğin gösterdiği usullere göre onun yerine tebellüğ edebilecek birine tebligat yapılmasından veya 31 inci madde gereğince işlem yapılmasından sonra muhatap bu adresini değiştirirse, yeni adresini hemen tebliği yaptırmış olan kâza mercine bildirmek zorundadır. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler, bildirilen yeni adrese yapılır. Adresini değiştiren kişi yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, adres araştırması yapılmasına gerek kalmaksızın ek-1"de yer alan (6) numaralı örneğe göre düzenlenecek tebliğ evrakının bir nüshası eski adresin kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır. Bundan sonra eski adrese çıkarılan tebliğler muhataba yapılmış sayılır.
Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından ana statü, sicil, tüzük ve kuruluş senedi gibi resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır....” şeklinde hükümler bulunmaktadır.
Tebligat Kanunu"nun 35. ve Yönetmeliğin 57. maddelerine göre tebligat yapılabilmesi için, gerçek kişi muhatabın kendisine veya adresine kanunun ve yönetmeliğin gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olması, muhatabın adresini değiştirmiş ve yeni adresini bildirmemiş olması, muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresinin de tespit edilememiş olması ayrıca tüzel kişiler bakımından da madde de belirtilen resmî kayıtlardaki adreslerin esas alınması gerekir. Bu koşullardan biri eksikse sözü edilen maddelere göre tebligat yapılamaz.
Somut olayda davalının “S..Mah. .... Sk. No:.. D İçkapı No:.. Merkezefendi/Denizli” adresine çıkarılan davetiyenin davalının adreste tanınmadığının belirlenmesi nedeniyle bila tebliğ iadesi, yani bu adreste tebligat yapılamaması üzerine yukarıda belirtilen yasa ve yönetmelik hükümlerine göre mahkemece yapılacak işlem, davalının yargılama sırasında belirlenen ve tebligat yapılan adres kayıt sistemindeki adresine Tebligat Kanunu"nun değişik 21/2. maddesi gereğince tebligat yapmak olmalıydı.
Mahkemece, mahkeme kararının davalının adresine usulüne uygun tebligat yapılmaksızın, Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine aykırı şekilde yapılan tebligat üzerine temyiz incelemesine gönderilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklandığı üzere, mahkemenin gerekçeli kararının ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin davalı vekiline Tebligat Kanunu hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilmesi, yasal süresi beklendikten ve temyiz veya temyize cevap talebinde bulunulursa gerekli işlemler tamamlandıktan sonra incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.