5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/1370 Esas 2020/4337 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/1370
Karar No: 2020/4337
Karar Tarihi: 21.05.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/1370 Esas 2020/4337 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan sanık hakkında mahkumiyet hükmü verilmiştir. Gümrük İdaresi tarafından suçtan zarar görmüş olduğu belirtilerek katılma isteminde bulunulmuştur. Dosya incelendikten sonra temyiz isteğinin reddi nedeni bulunmadığından işin esasına geçilmiştir. Mahkeme, sanık lehine olan 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesine eklenen hafif ceza indirimi düzenlemeleri ve etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale getirilmesi nedeniyle yerel mahkemenin ilgili hükümlerin kanuni koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin bulunduğunu belirtmiştir. Bu nedenle, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 1412 sayılı CMUK'ya uygun şekilde bozulmasına karar verilmiş ve yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılması için dosyanın mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesi, 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesi ve 5/2. maddesine eklenen fıkra, 5237 sayılı TCK'nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrasıdır.
19. Ceza Dairesi         2020/1370 E.  ,  2020/4337 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan, CMK"nin 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkı bulunduğu ve 02.09.2013 tarihli dilekçesinde katılma isteminde bulunduğu anlaşılan suçtan zarar gören Gümrük İdaresi"nin CMK"nin 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Kanun"un 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin kanuni koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 21/05/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.