7. Hukuk Dairesi 2015/5901 E. , 2015/6695 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Zonguldak 3. İş Mahkemesi
Tarihi : 16/12/2014
Numarası : 2014/879-2014/1062
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi .. Genel Müdürlüğü vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı .. Genel Müdürlüğünün tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, davalı işyerinde maden mühendisi olarak çalışırken iş akdini askerlik nedeniyle feshettiğinden bahisle kıdem tazminatının hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalı, davacının iş akdini kendisinin sonlandırdığını, kıdem tazminatına hak kazanacağını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Öncelikle belirtilmelidir ki; 09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da açıkça vurgulandığı üzere;
Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, mahkeme yönünden; bozma kararında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak, kararda açıklanan hukuki esaslar çerçevesinde hüküm kurmak yükümlülüğü doğar. Bu hukuki aşama “usulü kazanılmış hak” olarak adlandırılır. Bu hukuki kurum mahkemeye; hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esaslar ve yerine getirilmesi istenilen hususlar kapsamında, yargılama usulünün, davanın sürüncemede kalmaması ve en az maliyetle bir an önce bitirilmesi amacına yönelik “usûl ekonomisi ilkesi” çerçevesindeki hükümleri ışığında, uyulan bozma kararı gereğinin yerine, tam olarak getirilmemesi gerekçesiyle ikinci kez “BOZULMASINA” sebebiyet vermeyecek şekilde, özenle işlem yapmak ve hüküm kurmak zorunluluğunu getirir.
Uzun yıllardan beri Yargıtay"ın kökleşmiş, sapma göstermeyen uygulamaları ve öğretide benimsenen usulü kazanılmış hak müessesesi, usul hukukunun dayandığı vazgeçilmez ana temellerinden biridir.
Mahkemece yapılan ilk yargılama sonucunda 25/02/2014 tarih ve 2013/101-2014/84 E-K sayılı karar ile; 09/01/2014 havale tarihli bilirkişi raprorundaki net 1.800,00 TL ücret üzerinden yapılan hesaplamaya itibar edilerek 3.051,00 TL kıdem tazminatının hüküm altına alınmasına karar verilmiş, bu kararın davalı .. Genel Müdürlüğü vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 07/07/2014 gün ve 2014/8486-15430 E.K. sayılı ilamı ile "davacının 02.04.2012 tarihli iş sözleşmesine göre, aylık brüt 1.850,00TL ücret alacağı açıkça düzenlenmiştir... Bu durumda hesaplamaya esas ücret, aynı yıl, taraflar arasında serbest iradelerine göre belirlenen ücrettir. Buna rağmen, hatalı değerlendirme ile net 1.800,00 TL ücret üzerinden yapılan hesaplamanın kabulü ile kıdem tazminatı tutarının tespiti" hatalı görülerek karar bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur. Mahkemece bozmaya uyulmasına ve Dairemiz bozma ilamında açıkça davacı işçinin ücreti brüt 1.850,00 TL olarak kabul edilerek hesaplama yapılması gerektiğinin belirtilmesine karşın bozma öncesi alınan 09/01/2014 havale tarihli bilirkişi raporunun "2." şıkkına göre brüt 1.800,00 TL ücret üzerinden yapılan hesaplamaya itibar edilerek hüküm kurulması hatalı olup bozma nedenidir.
O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalı TTK Genel Müdürlüğü"ne yükletilmesine, 09.04.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.