Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2367
Karar No: 2012/6680

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2011/2367 Esas 2012/6680 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2011/2367 E.  ,  2012/6680 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
    Dava, geri alım (istirdat) istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı .... Başkanlığı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    .... geçirdiği süreyi 3201 sayılı Kanun hükümlerine göre ... bakımından değerlendirerek davacı Kurumca tahakkuk ettirilen borçlanma bedelini ödeyen davalıya 01.06.1997 tarihinden itibaren 506 sayılı Kanun hükümlerine göre yaşlılık aylığı tahsis edildikten sonra ayrıca ... tarafından 01.07.2005 günü itibarıyla kendisine emekli aylığı bağlandığı, Kurumca 2006 yılının Mart ayında gerçekleştirilen işlemle, yurt dışında çalışmaya başladığı gerekçesiyle 01.01.2001 günü itibarıyla aylığı iptal edilen davalıya 01.01.2001 -17.04.2006 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıkların geri alınması amacıyla 11.12.2006 tarihinde işbu davanın açıldığı, mahkemece yapılan yargılama aşamasında Kuruma yöneltilen ikinci başvurusu üzerine davalıya yaşlılık aylığının 2009 yılının Nisan ayında 01.08.2005 tarihi itibarıyla yeniden bağlandığı anlaşılmaktadır.
    Davanın temel yasal dayanağı olan 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanunun 3"üncü maddesinde yer alan ve borçlanma isteminde bulunabilmek için yurda kesin dönüş yapılması gereğini öngören düzenlemenin, Anayasa Mahkemesi"nin 12.12.2002 gün ve ... sayılı kararı ile iptal edilmesi üzerine bu konu, anılan Kanunda değişiklik yapan ve 06.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4958 sayılı Kanunun 56"ncı maddesiyle yeniden düzenlenmekle halen yurt dışında bulunan Türk vatandaşlarının borçlanabilmeleri kabul edilerek yurda kesin dönülmüş olması şartı öngörülmemiş ise de, 3201 sayılı Kanunun 6"ncı maddesinin (A) bendi hükmü gereğince anılan koşul, borçlanan ve borcunu ödeyen sigortalılara yaşlılık sigortasından aylık tahsisi için varlığını korumaktadır. Ancak, özellikle Anayasa Mahkemesi"nin iptal kararından sonra bu koşulun, yurt dışında geçen ve belgelendirilen çalışma süreleri ile bu süreler arasında veya sonundaki işsizlik sürelerini borçlanan kişiler yönünden "yurt dışı çalışma ilişkisinin sona ermesi" olarak anlaşılması zorunlu olup, bu kapsamda Türkiye dışındaki bir ülkenin sosyal sigorta kurumundan, çalışmaya bağlı sosyalsigorta ödenekleri olan işsizlik ve hastalık yardımı alınması olgusu fiilen yurt dışında çalışma gibi değerlendirileceği gibi, sigortalıya malûllük, emekli/yaşlılık aylığı bağlanmış olması, yurda kesin dönüş yapıldığının karinesi niteliğinde bir olgu olarak kabul edilmelidir.
    Sigortalılara veya hak sahiplerine yapılan yersiz ödemelerin ilgililerden geri alınmasının hukuki dayanak ve ilkelerine ilişkin olarak; 06.08.2003 günü yürürlüğe giren 4958 sayılı Kanunun 47"nci maddesi ile değişik 506 sayılı Kanunun "Sigorta yardımlarının haczedilemeyeceği, yanlış ve yersiz ödemelerin tahsili" başlığını taşıyan 121"inci maddesinin ikinci fıkrasında, yanlış ve yersiz ödendiği anlaşılan her türlü gelir, aylık ve sigorta yardımlarının 84"üncü maddenin son fıkrası saklı kalmak kaydıyla, ilgililerin sonraki her çeşit istihkaklarından kesilmek suretiyle geri alınacağı, Kurumun genel hükümlere göre takip hakkının saklı bulunduğu açıklanmış olmasına karşın, yersiz ödeme durumunda geri verme yükümünün kapsamı belirlenmediği gibi, söz konusu Kanun içeriğinde buna ilişkin herhangi bir düzenlemeye de yer verilmemiştir. Bu konuda 01.10.2008 günü yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun "Yersiz ödemelerin geri alınması" başlığını taşıyan 96"ncı maddesinin birinci fıkrasında, "Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla "yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;
    a)Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,
    b)Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, üç aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan, itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır." hükmü öngörülmüştür. Söz konusu Kanunun geçici maddelerinde, yersiz ödemelerin tahsili konusunda önceki hükümlerin uygulanması gereğine işaret eden herhangi bir kuralda bulunmadığından, sonuç olarak 96"ncı madde düzenlemesinin, Kurumun yersiz ödemeden kaynaklanan alacaklarına ilişkin süregelen uyuşmazlıklara uygulanması zorunlu olduğu gibi, bu konuda 818 sayılı Borçlar Kanununun, geri verilmesi gereken tutarın belirlenmesinde genel hüküm niteliğinde bulunan 63"üncü maddesinin de gözetilmesi gerekmektedir. Anılan maddeye göre; haksız olarak (nedensiz) bir edinimde bulunan kimse, onun geri alınması zamanında elinden çıkmış olduğunu kanıtladığı tutar oranında ret ve geri vermekle yükümlü değil ise de, haksız edinimde bulunan, o şeyi kötü niyetle elden çıkarmış veya onu elden çıkarırken sonradan ret ve geri vermeye zorunlu tutulacağını biliyor ise ret ve geri vermekle yükümlüdür. Bir başka anlatımla; iyi niyetli zenginleşen, sebepsiz zenginleşme konusunun kendisinden istendiği tarihten önce elinden çıktığını iddia ve ispat ettiği miktar oranında ret ve geri vermeyle yükümlü olmayacak, buna karşın; zenginleşen, zenginleşme anında veya sonrasında mal varlığındaki artışın geçerli bir hukuki sebebe dayanmadığını biliyor veya bilmesi gerekiyor ise, kötü niyetli sayılacaktır. Belirtilmelidir ki; 5510 sayılı Kanunun 96"ncı maddesi, sebepsiz zenginleşmede geri verme konusuna ilişkin özel bir düzenleme niteliğinde olup, zamanaşımı hükmü olarak tanımı ve yorumlanması olanaksızdır.
    Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığı altında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde; iyi niyetli olmadığı belirgin bulunan davalı hakkında 5510 sayılı Kanunun 96"ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre uygulama yapılmalı, 01.01.2001 tarihinden itibaren ... çalışmaya başlayan davalıya 17.04.2005 günü itibarıyla.... tarafından emekli aylığı bağlanmış olması ve Kurumca iptal edilen aylığının 01.08.2005 tarihinden itibaren yeniden tahsis edilmesi karşısında, 01.01.2001 - 01.08.2005 döneminde ödenen aylıklar yönünden Kurumun geri alım hakkının varlığı benimsenmeli, 01.08.2005 - 17.04.2006 dönemine ilişkin olarak aylığa hak kazanılmış ise de, davalıya bu dönem bakımından çifte aylık ödemesi yapılıp yapılmadığı belirlenerek elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, davalı sigortalının iyi niyetli olduğu gerekçesiyle davanın reddi yönünde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi