10. Hukuk Dairesi 2010/16498 E. , 2012/6656 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ve davalı ... avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, 07.11.2001 tarihli trafik kazası sonucu yaralanan sigortalılara yapılan tedavi gideri ve geçici iş göremezlik ödemelerinden oluşan sosyal sigorta yardımlarının davalı ... Şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
1-Davanın yasal dayanağını teşkil eden 506 sayılı Kanunun 39.maddesinde "Kasdi veya suç sayılır hareketi ile sigortalının hastalanmasına sebep olan kimseye, bu Kanun gereğince hastalık sigortasından yapılan her türlü giderler tazmin ettirilir" hükmü öngörülmüştür. Dava konusu somut olayda ; 07.11.2001 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanan sigortalıya Kurumca yapılan tedavi giderleri ile ödenen geçici iş göremezlik ödeneklerinin, kazaya sebep olan araç sürücülerinden ve sigorta şirketlerinden sürücü rücuan tahsili istemine ilişkindir.
Yasa Koyucu tarafından, trafik kazası nedeniyle sağlık hizmet sunucularınca verilen tedavi hizmet bedellerinin tamamının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması esasının getirilmesi amacıyla 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarih 6111 sayılı Yasanın 59. maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesi değiştirilmiş, anılan değişiklik ile “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın ... tarafından karşılanır.
Trafik kazalarına sağlık teminatı sağlayan zorunlu sigortalarda; sigorta şirketlerince yazılan primlerin ve ... tahsil edilen katkı paylarının % 15"ini aşmamak üzere, münhasıran bu teminatın karşılığı olarak ...sigortacılık ilkeleri çerçevesinde maktu veya nispi olarak belirlenen tutarın tamamı sigorta şirketleri ve 03.06.2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14"üncü maddesinde düzenlenendurumlar için ... Kurumuna aktarılır. Söz konusu tutar, ilgili sigorta şirketleri için sigortacılık ilkelerine göre ayrı ayrı belirlenebilir. Aktarım ile sigorta şirketlerinin ve Güvence Hesabının bu teminat kapsamındaki yükümlülükleri sona erer. ... Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu söz konusu tutarı % 50"sine kadar artırmaya veya azaltmaya yetkilidir….” hükmü getirilmiştir.
6111 sayılı Kanunun, yayımı tarihinde yürürlüğe giren Geçici 1. maddesi ile de "Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedelleri ...tarafından karşılanır. Söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59"uncu maddesine göre belirlenen tutarın % 20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülükleri sona erer…..” hükmü öngörülmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesine göre, işletenler motorlu taşıtların kullanılmasından doğan, üçüncü kişilere verdikleri zararları karşılamak üzere zorunlu mali mesuliyet sigortası yaptırmak zorundadırlar. Sigorta şirketi, araç sahibinin, gerek müstahdeminin kusurundan ve gerekse, bizzat kendi kusurundan doğacak mali mesuliyetini temin etmektedir. Bu yönden sigorta şirketleri işletenin yada şoförlerinin, kusurları ile neden oldukları olaydan dolayı doğan mali sorumluluklarının belirli limit dahilinde kefili durumundadır. Karayolları Trafik Kanuna göre zorunlu mali mesuliyet sigortası yaptırmak zorunlu bulunmakla beraber, bu tür sigorta sözleşmesi de diğer sözleşmeler gibi sigorta ettiren ile sigortacı arasında karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklaması ile sigorta sözleşmesi poliçeye bağlanmak suretiyle kurulur.
Tedavi giderleri kapsamında, sigorta şirketinin, motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun zorunlu olarak sigorta teminatına bağlanmasını nedeniyle yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. Ne var ki; anılan Yasanın 59 ve Geçici 1. maddelerinde, aktarım ile sigorta şirketlerinin ve Güvence Hesabının bu teminat kapsamındaki yükümlülüklerinin sona ereceği belirtilmiş olup, yasanın açık hükmü karşısında, sorumluluğun ancak yapılacak aktarım sonrasında ortadan kalktığının kabulü gerekir. Nitekim bu husus 27.08.2011 tarihli 28038 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte de vurgulanmıştır.
Bu haktan, sigorta sözleşmesinin tarafı olan işleteni ve şoförlerinin yararlanması gerekmekte olup, poliçe limiti kapsamında kalan tedavi giderleri nedeniyle sorumlulukları sona erecektir. Ancak, zorunlu sigorta teminat tutarlarını aşan tedavi giderlerinin, zarara sebep olan veya hukuken sorumlu olanlar tarafından karşılanacağı, bu kişiler yönünden poliçe limitini aşan kısım yönünden sorumluğun devam edeceği de kabul edilmelidir.
Karayolları Trafik Kanunundaki mali mesuliyet sigortası yaptırmaya ilişkin zorunluluğa rağmen sigorta yapılmaması halinde; işletenin hukuki sorumluluğunu üzerine alan Güvence Hesabının yukarıda belirtildiği şekilde aktarım olması halinde sorumluluğun ortadan kalkacağı, ancak bu haktan zorunlu mali mesuliyet sigortasının yaptırmayan araç işleteni ve şoförünün yararlanamayacağı yönü de unutulmamalıdır.
Öte yandan; söz konusu düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup, trafik kazası sonucu hastalık sigortası kapsamında Kurumca sigortalıya yapılan geçici iş göremezlik ödemeleri, yasa kapsamı içerisinde bulunmamaktadır. Bu nedenle, Kurumca sigortalıya yapılan geçici iş göremezlik ödemeleri, işletenden, şoföründen ve zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçe limitleri içerisinde kalmak koşuluyla sigorta şirketinden, 506 sayılı Yasanın 39. Maddesi kapsamında tahsili mümkün bulunmaktadır.
Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, geçici iş göremezlik ödeneğinin 2918 sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında olmadığı gözetilmeyerek, tedavi giderleri kapsamında 6111 sayılı Yasanın 59 ve Geçici 1. Maddelerinde belirtilen tutarların Mapfre Sigorta A.Ş tarafından aktarılıp aktarılmadığı araştırılmayarak, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Mahkemece, davalı ... yönünden temerrüt tarihinin, gerekli belgeler de ibraz edilerek tebliğ tarihinden itibaren, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98, 99 ve (5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 45. maddesi ile mülga olup, uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan) 108. maddeleri ile (mülga) ...12, 13 ve 14. maddeleri uyarınca, sigorta şirketine başvurulduğu halde gerekli ödeme yapılmamışsa sekiz iş günlük sürenin sonunda oluştuğu, gerekli belgeler ibraz edilmeksizin başvuruda bulunulmuş ya da hiç müracaat edilmemişse sigorta şirketinin temerrüdünden bahsedilemeyeceği, bu durumda faiz başlangıcının; sigorta şirketi aleyhine icra takibine girişilmişse takip tarihi, dava açılmışsa dava tarihi olarak kabul ve tespiti gerektiğinden,bu husus gözetilmeden yazılı şekilde ödeme tarihlerinden itibaren faize hükmedilmiş olması isabetsizdir.
3-Sigortalılardan, ...ile ilgili ... İş mahkemesi"nin,... Karar sayılı dosyasında,sigorta şirketi tarafından Kuruma ödeme yapıldığının iddia edilmesi karşısında, bu davalı ... şirketinden poliçe ve ilgili evrak celp edilerek, ödemeye yönelik belgelerin içeriği ve geçerliliği yönünde araştırma yapılarak, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, mükerrer ödemeye de sebep olacak şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
4-Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 39. maddesi olup, davalı ... ile sigortalı arasında bir sözleşme ilişkisi bulunmadığı için sorumluluğunun temelini haksız fiil teşkil ettiğinden, zaman aşımı süresinin Borçlar Kanunu’nun 60. maddesine göre belirlenmesi gerekir ise de; zararlandırıcı sigorta olayı trafik kazası olduğu için, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 109. maddesinin “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.” hükmünün öncelikle uygulanması gerekir.
Borçlar Kanunu, zamanaşımını borcu sona erdiren sebepler arasında düzenlemiş olmakla birlikte, bu sebep, diğer sona erme sebeplerine oranla, eksik ve nispi nitelikte bir sona erdirme sebebidir. Zamanaşımı, borcu gerçek anlamda sona erdiren bir neden değildir. Burada kanun koyucu, zamana alacak hakkını zayıflatan bir etki tanımıştır. Zamanaşımı, borcun nispi bir sona erme sebebidir. Belirli bir zamanın geçmesi, alacak ve borcu kendiliğinden sona erdirmez; ancak alacaklının elinden, borçlu istemediği takdirde alacağı dava yoluyla takip ve tahsil etme imkanını alır. Zamanaşımı, borçluya sadece bir defi hakkı verir. Borçlu, alacaklıya bu def’i hakkını ileri sürdüğü takdirde, borç sona ermekte, eksik bir borç haline gelmekte ve alacaklının açmış olduğu dava reddedilmektedir. Zamanaşımına uğramış bir alacak, borçlunun zamanaşımı def’inden sonra da alacaklıya bu alacak üzerende eksik bir alacak hakkı verir. Borç eksik de olsa varlığını devam ettirdiğinden, borçlu bu borcu ifa ederse, bir bağışlama teşkil etmediği gibi, sebepsiz bir zenginleşme de teşkil etmez ve dolayısıyla borçlu bunu sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak geri isteyemez. ( Prof.Dr.Fikret Eren 11. Baskı sayfa:1232 v.d )
Ne var ki, İş Mahkemelerinde değerlendirilebilmesi için zamanaşımı def"inin ilk duruşma tarihine kadar yapılmış olması gerekir. Davalı ... Genel Sigorta A.Ş tarafından süresinde yapılmış olan zamanaşımı def"i bulunmakla, mahkemece bu husus irdelenerek olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum ile davalı ... Genel Sigorta A.Ş "nin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ...."ye iadesine, 03.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.