(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2011/9218 E. , 2012/2218 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
İş sözleşmesinin geçerli neden olmadan davalı işveren tarafından feshedildiğini belirten davacı işçi, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı işveren vekili, davacının 18.11.2009,19.11.2009 ve 20.11.2009 tarihlerinde herhangi bir izne ve mazerete dayanmaksızın işe gelmediğini, iş sözleşmesinin İş Kanunu"nun 25/II maddesi gereğince feshedildiğini, belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının 18.11.2009 tarihinde işten ayrılarak işe gelmediğine ilişkin tutanakların tutulduğu tutanak tanıklarının davalı tanığı olarak verdikleri ifadelerde tutanak içeriklerini doğrulayarak davacının izinsiz ve mazeretsiz olarak 18.11.2009 tarihinden itibaren işe gelmediğini doğruladıklarını, davacının iş sözleşmesini davalı işveren tarafından sona erdirdiğini söyleyen davacı tanığı ...’ın aynı gerekçe ile iş sözleşmesinin sona erdirilmesi nedeniyle Mahkemenin 2009/900 E sayılı dava dosyasının davacısı konumunda bulunduğu için bu yöndeki beyanına itibar edilmediği iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından istifa etmek suretiyle sona erdirildiği kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli veya haklı nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun"un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorunadır.
4857 sayılı Kanun"un 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanunun 25/II. maddesinde öngörülen ve işverene derhal fesih yetkisi tanıyan haklı sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan
olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.
Yargılama sırasında bu nedenlerin ağırlıkları her olayın özelliğine göre değerlendirilmelidir. İşçinin iyiniyet ve ahlak kurallarına uymayan davranışı sonucunda iş ilişkisine devam etmek işveren açısından çekilmez hale gelmişse, diğer bir anlatımla güven temeli çökmüşse işverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı doğar. Buna karşılık, işçinin davranışı taraflar arasında bulunması gereken güven temelini çökertecek ağırlıkta bulunmamakla, iş ilişkisine devamı tam anlamıyla çekilmez hale getirmemekle birlikte, işin normal işleyişini bozuyorsa, işyerindeki uyumu olumsuz yönde etkiliyor ve işverenden bu nedenle iş ilişkisini yürütmesi normal olarak beklenemiyorsa İş Kanunu"nun 18/1. maddesi gereği geçerli fesih hakkı doğar.
4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 2. Fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda, davacı işçi ödenmeyen işçilik alacakları için Kadıköy 14. Noterliği kanalıyla 13.11.2009 tarihinde ihtarname göndermesi üzerine 18.11.2009 tarihinde işten çıkarıldığın ileri sürmüş davacı tanıkları da davacını işveren tarafından işten çıkarıldığın açıklamışlardır. Davalı işveren tarafından tutulan devamsızlık tutanakları davacının işten çıkarıldığı 18.11.2009 tarihinden sonraki günlere ilişkin olup iş sözleşmesi feshedildikten sonraki tarihe ilişkin devamsızlığa dayanılamaz. Mevcut deliller göre İş Sözleşmesi davalı işverence geçerli ve haklı neden olmadan feshedilmiştir. Bu nedenlerle davanın kabulü yerine aksine düşüncelerle ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirir .
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-Yukarıda tarih ve numarası bildirilen mahkeme kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın KABULÜ ile, davacının İŞ AKDİNİN FESHİNİN GEÇERSİZLİĞİNE davacının İŞE İADESİNE,
3-Davacının yasal sürede işe başvurusuna rağmen işveren tarafından yasal sürede işe başlatılmaz ise ödenecek tazminatın miktarının davacının dört aylık ücreti tutarı olarak belirlenmesine,
4-Davacının süresinde başvurması halinde kararın kesinleşmesine kadar en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiğinin TESPİTİNE, davacının işe başlatılması halinde varsa ödenen ihbar ve kıdem tazminatının bu alacaktan mahsubuna,
5-Alınması gereken 17.15 TL harçtan peşin alınan 15.60 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.55 Tlharcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına
4-)Davacının yapmış olduğu yargılama 63,70 TL giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafından yapılan yargılama gederinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-)Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davacıya iadesine, kesin olarak 20.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.