3. Ceza Dairesi Esas No: 2019/8722 Karar No: 2019/15619 Karar Tarihi: 11.09.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/8722 Esas 2019/15619 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2019/8722 E. , 2019/15619 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 1) Sanık ... hakkında katılan ..."e karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik o yer ve üst Cumhuriyet savcılarının temyiz sebeplerinin incelenmesinde; 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 310/3. maddesinde belirtildiği üzere, duruşmaya katılmayan o yer Cumhuriyet savcısı ile üst Cumhuriyet savcısı yönünden temyiz süresinin tefhim tarihinden itibaren bir ay olduğu, o yer ve üst Cumhuriyet savcılarının yokluğunda 26.12.2014 tarihinde verilen hükmü, tefhimden itibaren bir aylık yasal süre geçtikten sonra 09.11.2015 tarihinde temyiz ettikleri anlaşılmakla, o yer ve üst Cumhuriyet savcılarının temyiz isteminin 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan CMUK"un 310/3. ve 317. maddeleri gereğince istem gibi REDDİNE, 2) Sanık ... hakkında katılan ..."e karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz sebeplerinin incelenmesinde; 09.06.2013 olan suç tarihinin karar başlığında sadece 2013 olarak eksik gösterilmesi, mahallinde tamamlanması mümkün görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır. Katılan hakkında düzenlenen adli rapor içeriklerine göre, sanığın eylemi nedeniyle katılanın, duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına ve hayat fonksiyonlarını müştereken ağır (5.) derecede etkileyen birden fazla kemik kırığına neden olacak şekilde yaralandığı olayda, birden fazla nitelikli halin ihlali ile atılı suçu işleyen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK"nin 61. maddesi gereğince temel cezaya hükmedilirken, TCK"nin 3. maddesindeki orantılılık ilkesi de dikkate alınarak, hakkaniyete uygun ve sonuca etkili şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi ve kabule göre de; 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 86/3-e, 87/1-a maddeleri gereğince belirlenen "3 yıl" hapis cezasının 5 yıldan az olması nedeniyle, TCK"nin 87/1-a-son maddesi gereğince 5 yıla çıkartılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de; bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 11.09.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.