13. Hukuk Dairesi 2018/3833 E. , 2018/9108 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, 09.05.2011 tarihinde 11563 nolu parselde imza edilen ıstwest" projesinden 2 nolu daireyi davalıdan satın aldığını, taraflar arasında yapılan sözleşme ve ekleri gereğince teslim edilen konut tanıtım meteryallerine, reklam broşörlerine, görsel maketlere uygun olmadığını, teslim edilen konutun manzarasının yürüyen merdivenlerin üzerini kapatmak üzere yapılan çatı ile engellendiği, bu çatı nedeniyle güneş ışığından faydalanamadığını ileri sürerek, ayıplar nedeni ile konutta oluşan değer kaybının belirlenmesi ile konut bedelinin ödendiği tarihten itibaren işleyecek en yüksek faiz ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davalıya süresinde ayıp ihbarı yapıldığı, davacıya satılan bağımsız bölümün manzara yönündeki balkon önüne yapılan çatı kaplamaları, reklam panoları ve yürüyen merdivenin tavan kaplamasının davacı manzarasını kapattığı ve dairenin değerini olumsuz etkilediği gerekçesi ile bilirkişilerce belirlenen 16.580,00 TL değer kaybından 10.000,00 TL’ye dava tarihi olan 03/04/2014 bakiye 6.580,00 TL’ye de ıslah tarihi olan 09/03/2015 tarihinden itibaren hesaplanacak avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, teslim edilen konut tanıtım meteryallerine, reklam broşörlerine görsel maketlere uygun olmaması nedeniyle değer kaybının belirlenmesi ile konut bedelinin ödendiği tarihten itibaren işleyecek en yüksek faiz ile birlikte tahsili talebine ilişkindir.
Davalı, ayıp ve eksik bulunmadığını, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını bildirerek, davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece, ayıp ihbarının süresinde yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava tarihi olan 03/04/2014 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4077 sayılı TKHK.’nun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Öyle olunca, 4077 sayılı TKHK’nun 30. maddesi gereğince, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun bu konudaki 198. maddesi (6098 sayılı yasanın 223. maddesi) uygulanacaktır. Anılan maddeye göre, alıcı, teslim aldığı malı işlerin olağan akışına göre, imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya uygun süre içinde ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirme ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da hemen satıcıya bildirmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. O halde, gizli ayıpların, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra hemen (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede), ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama (vasat) bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması, gerekmektedir. 818 sayılı TBK.’nun 198. maddesinde öngörülen süre içinde ihbar edilmeyen ayıplar için dava açılamaz.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu bağımsız bölümdeki manzara kaybının açık ayıp niteliğinde olduğunu, davacı yanca ihbar yükümlülüğünü yerine getirildiği mütala edilmiş ve mahkemece, anılan rapor hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de; dosyanın incelenmesinde davacı tarafından 07.02.2014 ve 03.01.2014 tarihi ayıp ihbarına ilişkin olarak düzenlenen ihtarnamelerin muhatabın adresten taşınması nedeniyle iade edildiği anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, mahkemece, ayıba ilişkin ihtarnamenin iade edildiği gözetilerek ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ve yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre, davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.