Hukuk Genel Kurulu 2013/2298 E. , 2015/1028 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Amasya 2.Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/05/2013
NUMARASI : 2013/55 E-2013/368 K.
Taraflar arasındaki “kamulaştırma bedelinin tespiti” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Amasya 2.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 06.12.2011 gün ve 2011/383 E.-2011/640 K sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin 27.11.2012 gün ve 2012/11521 E.-2012/24005 sayılı ilamı ile;
(...Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların Hazine adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Kapama karışık meyve bahçesi niteliğindeki taşınmazlara net ürün gelirine göre değer biçilmesi yöntem olarak doğrudur.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
Davalı vekilinin temyizine gelince;
1)Kamulaştırma Kanununun 15/son maddesi uyarınca değerlendirmenin, idarece belgelerin mahkemeye verildiği gün, yani dava tarihi olan 2011 yılına ait veriler esas alınmak suretiyle yapılması gerekir.
Bu nedenle, değerlendirmede esas alınan kiraz ve şeftalinin dekara verim miktarı ve 2011 yılı toptan kilogram satış fiyatı ile üretim giderleri resmi kuruluşlardan getirtilip, bilirkişi kurulundan bu yönde ek rapor alınması gerektiği düşünülmeden, 2010 yılına göre değer belirleyen raporun hükme esas alınması,
2)Dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan ve bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen kısmın geometrik durumu ve yüzölçümü gözetilerek bu bölüme %50 oranında değer kaybı verilmesi gerektiği gözetilmeden, az bedel tespiti,
3)4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti davalarında, aynı Yasanın 25/son maddesi uyarınca mülkiyet idareye tescille geçeceğinden, ağaçların değerinden enkaz bedelinin indirilmeyeceğinin düşünülmemesi,
4)Resmi kuruluşların yargı harcından bağışık tutulabilmesi için özel kanunlarında yargı harcından muaf olduğunun açıkça belirtilmesi gerekir. Diğer harçlardan bağışık tutulma yargı harcını kapsamaz.
Bu nedenle, davacı idareden harç alınması gerekirken, harç alınmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir...)
gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilerek dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili istemine ilişkindir.
Davacı vekili; davalı adına kayıtlı Amasya Merkez Ziyaret Köyü 214 ada 59 parsel numaralı toplam 953,55 m2 yüzölçümlü bahçe vasfındaki taşınmazın 469,23 m2 lik kısmının 2942 sayılı Kanun"un 10"uncu maddesi gereğince kamulaştırma bedelinin tesbit edilmesini, tesbit edilecek bu bedelin hak sahibi adına bankaya blokesi karşılığında söz konusu taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; yapılan acele kamulaştırma nedeni ile yeterli değerlendirme yapılmadan gerçek verilere dayanmayan bilirkişi raporuna göre değer tespiti yapıldığını belirterek gerçek değer üzerinden kamulaştırma bedelinin tespitine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemenin; kamulaştırma bedeli 27.961,42 TL olarak tespit edilerek, acele el koyma dosyasında bloke edilen bedel arasındaki fark davacı tarafa bankaya depo ettirilerek, yatırılan bu bedel üzerinden davanın kabulüne dair verdiği karar, Özel Dairece yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuş; Yerel Mahkemece, bozma ilamının 1,3 ve 4 numaralı bentlerinde gösterilen bozma nedenlerine uyulmasına karar verip, 2 numaralı bentte işaret edilen bozma nedeni için kamulaştırmaya konu taşınmazın toplam alanının 953,55 m2, kamulaştırmadan arta kalan kısmın 484,32 m2, kamulaştırılan toplam alanın 469,23 m2 olduğu, taşınmaz verimli olduğundan kalan kısım küçük olsa da kullanılmaya aynen devam edilmekte olduğu, taşınmazdaki kısmi kamulaştırma nedeniyle geride kalan alanda tarımsal işletme imkanlarının kısıtlı hale gelmeyeceği ve işletme bütünlüğü bozulmayacağı için değer değişimi olmayacağı, yaklaşık yarısı kamulaştırılmış olsa bile kalan alan itibariyle işletme imkanının kısıtlanmadığı, işletme bütünlüğünün bozulmadığı, taşınmazın arta kalan kısmının yüzölçümünü ve geometrik şeklini, mahalline keşif yapmak suretiyle bizatihi müşahede eden yerel mahkeme ve bilirkişi heyetinin tespitleri doğrultusunda geride kalan alan için değer azalışını gerektirecek bir durumun olmadığı gerekçesiyle önceki kararda direnilmiştir.
Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; kamulaştırmadan arta kalan kısımda değer kaybı verilmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 11.maddesinin (f) bendi uyarınca arazilerin değerinin, taşınmaz mal veya kaynağın kamulaştırma tarihindeki mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirin esas alınarak belirleneceği hükme bağlandıktan sonra; Kamulaştırma Kanunu’nun 12.maddesinde, taşınmaz malın kısmen kamulaştırılması halinde arta kalan kısımda hasıl olacak değişikliğin taşınmazın değerine etkisi düzenlenmiştir.
Anılan 12.maddesinin 1.fıkrasının (b) bendinde, kamulaştırılan taşınmazın bir bölümü kamulaştırma kapsamı dışında kalmış ise, arta kalan bölümde meydana gelmiş olan değer kaybının hesaplanarak, bulunacak miktarın kamulaştırma bedeline eklenmesi ilkesi getirilmiştir.
Bu noktada, arta kalan kısımda değer kaybı belirlenirken, değer kaybının kamulaştırmadan kaynaklanması ve taşınmaz malın kamulaştırmadan önceki ve sonraki durumlarının bilirkişilerce göz önünde tutulması ve kamulaştırmanın menfi etkisinin oranının açıklanması gerekir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, arazi niteliğindeki taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan bölümünün geometrik durumu ve yüzölçümü gözönünde bulundurulduğunda kamulaştırma nedeniyle değer kaybı meydana geleceği açıktır.
Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmede bir kısım üyeler, arazi niteliğindeki taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan bölümlerinin geometrik durumu ve yüzölçümü itibariyle uygulanan ziraat türü ve tarımsal işletme tekniğinin kamulaştırma nedeniyle değişmeyeceği ve değer kaybının bulunmadığı, bu nedenle yerel mahkeme kararının onanması gerektiğini belirtmiş iseler de, bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından yukarıda belirtilen gerekçelerle benimsenmemiştir.
O halde kamulaştırmadan arta kalan kısımda değer kaybı verilmesi gereğine değinen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Dairenin bozma kararında açıklanan nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 13.03.2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi.