Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/8858
Karar No: 2012/2198

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/8858 Esas 2012/2198 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2011/8858 E.  ,  2012/2198 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili; davacının Aşı İş Birimi Tanıtım Müdürü" olarak çalıştığını davacıdan aşı grubu tarafından çalışılan bazı ürünlerin depolar tarafından beyan edilen satış rakamları ile IMS datasında görülen satış rakamları arasında farklılıklar bulunduğu, bu farklılıklar ile ilgili bilgisi bulunup bulunmadığının sorularak açıklama istendiğini, davacının savunmasında hakkındaki bu iddiaların asılsız olduğunu ayrıntılı bir biçimde açıklamış olmasına rağmen bu savunmalara itibar edilmeyerek fesih yoluna gittiğini belirterek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
    Davalı vekili; davacının aşı grubunun yöneticisi olduğunu, kendisine bağlı olarak çalışan 61 kişi bulunduğunu, Ulusal Aşı Biriminin Tanıtım Müdürü olarak davacının görevinin yürürlükteki mevzuat, şirket politikaları ve tıbbi tanıtım uzmanlarının çalışmalarını, bu kişilerin kurum ve ecza depoları ile ilişkilerini denetlemek, müvekkille çalışanlar ve müvekkille Ecza Depoları arasındaki koordinasyonu sağlamak, sorumlu olduğu aşı ürününün tanıtımını ve pazar payını arttırmak, satış rakamlarına ilişkin verileri şirket yönetimine sunarak şirketin satış stratejilerinin belirlenmesine ve netice itibariyle şirketin amaçlarına hizmet etmek olduğunu, ilaç şirketlerinin ilaç/aşı satışlarını Ecza Depoları vasıtasıyla gerçekleştirdiğini, ecza depolarının satışını yaptıkları her ürüne ilişkin satış rakamlarını ilaç şirketlerine ve IMS şirketine de bildirdiğini, IMS şirketinin satış rakamlarını tüm ilaç şirketlerinin yararlanmasına sunduğunu, böylece ilaç şirketlerinin satış-pazarlama hedeflerini ve stratejilerini belirlediğini, Ecza Depoları tarafından özel hastanelere yapılan satışın “özel satış” olarak tanımlandığını, özel satışların 2010 yılından sonra IMS verilerinde görünmeye başladığını, 2010 yılına kadar bu özel satış rakamlarının ülke genelindeki Bölge Müdürlükleri tarafından Ecza Depolarından temin edilerek Ulusal Aşı Tanıtım Müdürünün (davacının) denetiminde tutulan Hedef/Teşvik Sistemine işlendiğini, bu sisteme veri (satış) girişi yapmaya sadece Tanıtım Müdürü (davacı) ve Bölge Müdürlerinin yetkili olduğunu, bu
    verilere dayanılarak her bir Tıbbi Satış Uzmanına ve bağlı olduğu Bölge Müdürüne tanıtımı yapılan ilaç/aşılarla ilgili satış hedefi koyulduğunu, bu hedefin yıl içinde belirli bir yüzdesini (%90) gerçekleştiren şirket çalışanlarına ve Tanıtım Müdürlerine (davacıya) prim ödemesi yapıldığını, Melis ecza deposunun şirkete verdiği satış rakamları ile IMS sistemine verdiği satış miktarları arasında fark bulunduğunu davacının talimatı doğrultusunda İstanbul Bölge Müdürlerinin Ecza Depoları ile etik olmayan ilişkiler içine girdiğini, etik dışı talep üzerine Rotarix, Synflorix, Cervarix isimli aşılarla ilgili özel satışların rakamlarının özellikle bazı ecza depoları tarafından hem özel satış olarak hem de eczanelere yapılmış satış gibi iki defa IMS’e bildirildiğini, bu sebeple bu aşılara ilişkin satış rakamlarının ve pazar payına ilişkin oranların gerçeği yansıtmadığının ihbar edildiğini, iddiaların araştırması amacıyla Soruşturma Komisyonu oluşturulduğunu ön inceleme sonucu davacı ile şirket arasındaki güven ilişkisinin zedelenmesi nedeni ile iş akdinin tazminatları ödenerek geçerli nedenle feshedildiğini, davanın reddini savundu.
    Mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda IMS verileri ile Melis Ecza Deposu tarafından bildirilen satış rakamları arasında 3 adet aşıya ilişkin olarak 2010 yılı Şubat ayına ilişkin bir farklılık olduğu tespit edilmesine karşın yazılı bir görev tanımının bulunmadığı, davacı işçinin Ecza Depoları tarafından bildirilen satış rakamları ile IMS satış rakamlarının doğruluğunun kontrol ve denetiminden sorumlu olduğunun ortaya konamadığı, feshe neden olan olayların şekli ve ağırlığı, haksız menfaatin, prim ve zarar olgusunun ispat edilemediği, 15 yıllık çalışma süresi ve hakkında herhangi bir disiplin cezasının tatbik edilmediği, iş sözleşmesinin feshedilmesi işleminin ölçülü olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
    4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
    4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanunun 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.
    4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
    Somut olayımızda Aşı tanıtım müdürü olan davacının 1995 yılından beri davalı işyerinde çalıştığı, direkt hastanelere satılan satışları ecza deposundan çıkmış gibi göstererek sergilemesi gereken üst yönetici vasıflarını sergilemeyerek kendisine bağlı çalışanlara kötü örnek olması, şirket itibarının müşteriler nezdinde zedelenmesine sebebiyet vermesi, görev yaparken sergilemek zorunda olduğu iyiniyet, özen, açıklık ilkelerini ihlal etmiş olduğundan
    iş sözleşmesinin devamının mümkün olmayacağının tespit edilmesi üzerine iş sözleşmesinin tazminatları ödenmek sureti ile feshedildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Özel satış olarak adlandırılan özel hastanelere yapılan aşı satışını; davacının talimatı ile hem özel satış hem eczane satışı olarak IMS sistemine iki kez bildirilerek aşıların Pazar paylarının yüksek gösterilmesine çalışılması eylemine ilişkin ihbar üzerine soruşturma komisyonu tarafından aşı İstanbul bölgesi soruşturma raporu düzenlendiği, aşı satış rakamlarının olduğundan yüksek göründüğü, aşı satış rakamlarında gerçek dışı manipülasyon yapılması nedeni ile ortaya çıkan hatalı satış verileri sonucu şirketin tüm pazarlama ve satış stratejilerinin yanlış oluşmasına sebep olunduğu, IMS ve rakip ilaç şirketleri nezdinde davalı işverenin ticari itibarını zarara uğratıldığı bu konuda davacının üst düzey yönetici olması sebebi ile kendisinden beklenen hassasiyeti, göstermesi gereken özen yükümlülüğünü ihlal ettiği, işyerinde olumsuzluklara yol açtığı ve yönetimle olan güven ilişkisini sarstığı anlaşılmaktadır. Bu davranışları sonucunda iş ilişkisinin işveren açısından devamının beklenmez bir hal aldığı sabittir. İş sözleşmesinin feshi davacının davranışlarından kaynaklanan geçerli nedene dayandığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
    HÜKÜM: Yukarıda belirtilen nedenlerle;
    1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-Davanın REDDİNE,
    3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
    4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 780,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
    5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 17.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi