16. Ceza Dairesi 2018/3537 E. , 2019/939 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozmak, Kasten öldürmeye teşebbüs etmek
Hüküm : İstinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre sanık hakkında duruşmalı olarak yapılan inceleme sonunda, dosya incelendi gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
PKK/KCK silahlı terör örgütünün .... "de dağ kadrosunda iken, öz yönetim ilanını müteakiben örgütün belirlediği merkezlerden olan....ilçesindeki “hendek olayları” olarak bilinen ve yaşanan süreci organize etmek üzere kırsaldan gönderilen örgüt mensupları arasında yer alan ve 18.12.2014 tarihinde ülkeye giriş yapıp teslim olarak sözde itirafçı olup etkin pişmanlık hükümlerinden faydalandıktan sonra .... kent merkezinde faaliyetlerine devam ettiği anlaşılan sanığın, örgütün çağrıları üzerine 29.07.2015 günü saat 22:00 sıralarında .... İli....ilçesi..... Mahallesi.... Sokak üzerinde yüzleri kapalı 10-15 kişi ile birlikte ellerinde uzun ve kısa namlulu silahlar, el yapımı bombalar ve molotof kokteyller olduğu halde yol üzerine barikat kurup eyleme başladıklarının, müşteki .... sicil numaralı polis memurunun da bulunduğu Kobra 18 nolu ekip aracının olay yerine intikal edip gruba dağılmaları için ihtar anonsuna başlaması ile birlikte araca el yapımı bomba atıldığının, ekip tarafından silahlı atışla karşılık verilmesi ve merkezden yardım istenmesi üzerine, yardıma gelen .... kod nolu ekip aracına da aynı mahalde .... sokak üzerinde uzun namlulu silahlarla saldırıda bulunulduğunun, ./..
grubu takip etmek isteyen.... nolu ekip aracınının geldiğini gören sanığın bu kez elindeki tabanca ile ateş etmeye çalışırken.... sicil numaralı polis memuru tarafından ayağından vurularak etkisiz hale getirildikten sonra yaralı vaziyette temyiz dışı suça sürüklenen çocuklarla birlikte olay yerine yakın bir apartman dairesinde yakalandığının, olay yerinde ve sanığın yakalandığı evde çok sayıda el yapımı bomba, molotof kokteyl, havai fişek rampası, boş fişekler, tabanca gibi materyallerin ele geçirildiğinin kabul edilmiş olmasına göre; belli bir hazırlıktan sonra ve suç işleme irade ve kararlılığı ile hareket ettiği anlaşılan 10-15 kişilik grup içinde yer alarak, belirledikleri mevziye güvenlik güçlerini sokmamak amacıyla silahlı ve bombalı saldırıda bulunmak, güvenlik görevlilerince silahlı atışla karşılık verilmesi üzerine silahlı çatışmaya girmek şeklinde gerçekleşen olayda sanığın diğerleriyle birlikte fiil üzerinde müşterek hakimiyet kurarak müşterek fail statüsüyle sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından:
A- Devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozmak suçu yönünden;
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın üyesi bulunduğu silahlı terör örgütünün, Devletin birliğini bozma ve ülke topraklarından bir kısmını Devlet idaresinden ayırma amacına yönelik olarak vahamet arz eden olayları gerçekleştirdiği ve sübutu kabul olunan silahlı terör örgütünün stratejisi doğrultusunda güvenlik güçlerine karşı gerçekleştirilen silahlı çatışmalara bizzat katılma şeklindeki eylemlerinin amaç suçun işlenilmesi doğrultusundaki örgütsel bağlılık ile ülke genelindeki organik bütünlüğüne göre amacı gerçekleştirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte olduğu belirlenip kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosya kapsamına göre verilen hükümde bozma sebebi dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ve duruşmada ileri sürdüğü ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak, örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında TCK"nın 58/9 maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken infazı kısıtlar biçimde denetimli serbestlik süresinin de belirlenmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde olduğundan hükmün bu sebepden dolayı BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hukuka aykırılığın, CMK"nın 303/1. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükmün 1. bendinin tekerrür uygulamasına dair kısmından “1 yıl” ibaresinin çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B-) Kasten öldürme suçu yönünden;
1-) İddianamede olayın anlatılış biçimine, tanımlanan suç adı ve gösterilen sevk maddelerine nazaran, hükmün ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve fail hakkında verilebileceği gözetilmeden, usulüne uygun açılmış bir dava olmadığı halde uygulama yeri bulunmayan CMK"nın 226. maddesi gereğince
sanığa ek savunma hakkı tanınarak açılmamış davadan hüküm kurulmak suretiyle aynı kanunun 225.maddesine muhalefet edilmesi,
2-) Kabul ve uygulamaya göre de;
a-) .... sicil numaralı mağdur polis memurunun da bulunduğu..... nolu ekip aracında hasar bulunup bulunmadığı ve bu aracın yakınına düşen el yapımı bombanın tahrip gücünün ne olduğu hususlarında tespit ve bilgiye rastlanmadığının anlaşılması karşısında; gerektiğinde mağdur polis memuru da dinlenerek araçta hasar bulunup bulunmadığı, bombanın araca göre patlama mesafesinin ne olduğu ve aracın özellikleri ile bombanın tahrip gücü de gözetildiğinde icra edilen hareketin kasten öldürme suçu yönünden elverişli olup olmadığı saptanarak suç vasfının tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
b-) Patlayıcı maddelerin izinsiz olarak taşınması ve muhafaza edilmesi ile bu maddelerin kullanılması suretiyle kasten insan öldürülmesi fiillerinin, hukuki anlamda birbirlerinden farklı iki ayrı fiil olmaları nedeniyle TCK’nın 82. ve 174. maddelerinde düzenlenen her iki suçun da ayrı ayrı oluşacağı düşünülmeden hatalı değerlendirme ile anılan kanunun 44. maddesi gereğince uygulama yapılması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz dilekçesi ile duruşmalı inceleme sırasında ileri sürdüğü temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMK’nın 307/4 maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 13.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
TEFHİM ŞERHİ:
13.02.2019 tarihinde verilen iş bu karar, Yargıtay Cumhuriyet savcısı .... "ün huzurunda, duruşmada savunma yapmış bulunan sanık ... müdafii Av. ..."un yokluğunda, 20.02.2019 tarihinde usulen ve açık olarak tefhim olundu.