12. Ceza Dairesi 2017/2208 E. , 2020/2357 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/1, TCK’nın 62/1, 52/2, 53/1-3,
51/1-3-7. maddeleri gereğince mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10/04/2012 tarih, 2012/7-349 Esas, 2012/152 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, yerel mahkemece, duruşmanın devamı niteliğinde olan keşifte, sanığın kimliği tespit edilip, yasal hakları hatırlatıldıktan sonra savunmasının alınmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, tebliğnamede bu hususta bozma öneren (1) numaralı düşünceye iştirak edilmemiştir.
Sanık hakkında, Şanlıurfa ili, Harran ilçesinde, Şanlıurfa Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünün 20.12.2011 tarih 107 nolu kararı ile III. Derece arkeolojik sit alanı olarak ilan edilen parselde, izinsiz olarak bina inşa ettiğinden bahisle kamu davası açıldığı, mahkemece mahallinde keşif icra edildiği, fen bilirkişisi raporunda; dava konusu taşınmazın 43 parsel içerisinde kaldığının tespit edildiği, sit alanı sınırları içerisinde kalıp kalmadığına ilişkin bir tespit yapılmadığı, arkeolog bilirkişi raporunda; dava konusu alanın III. Derece arkeolojik sit alanı içerisinde kaldığının belirlendiği, ancak; rapor içeriğinde parsel numarasının fen bilirkişi raporundan farklı olarak 574 parsel olarak belirtildiği, bu hali ile, arkeolog bilirkişisinin sit alanı sınırları içerisinde kaldığına ilişkin tespitinin, dava konusu alanın 574 parsel nolu taşınmaz olarak kabulüne göre mi, 43 parsel nolu taşınmaz olarak kabulüne göre mi olduğu hususunda çelişki hasıl olduğu anlaşılmakla;
Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde, fen, arkeolog ve inşaat bilirkişi refakatinde yeniden keşif icra edilerek, dava konusu alanın hangi parsel içinde kaldığının ve bulunduğu parselin sit alanı sınırları içerisinde kalıp kalmadığının tereddüte mahal vermeyecek şekilde tespiti ile sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, çelişkili bilirkişi raporlarına itibar edilerek hüküm tesisi,
Kabule göre de;
1-T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle, iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerekliliğinin gözetilmemesi,
2-Hakkında tayin edilen hapis cezası ertelenen sanığın, TCK’nın 51/8. maddesi uyarınca denetim süresi iyi halli olarak geçirildiği takdirde, cezanın infaz edilmiş sayılacağı hususunun kararda gösterilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 04/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.