Esas No: 2020/18063
Karar No: 2022/17766
Karar Tarihi: 22.09.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/18063 Esas 2022/17766 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2020/18063 E. , 2022/17766 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin şeref, haysiyet ve namusu, toplum içindeki itibarı, diğer fertler nezdindeki saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Somut bir fiil ya da olgu isnat etmek veya sövmek şeklindeki seçimlik hareketlerden biri ile gerçekleştirilen eylem, bireyin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte ise hakaret suçu oluşacaktır.
Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir. Yargılamaya konu olayda, sanığın katılana yönelik sarfettiği kabul edilen sözlerin, nezaket dışı ve kaba söz niteliğinde olup, hakaret suçunun yasal unsurlarını oluşturmadığı gözetilmeden, hakaret suçundan sanığın beraati yerine, yerinde olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Sanığın tekerrüre esas alınan sabıkasındaki ilamın, verildiği tarih itibari ile kesin nitelikte adli para cezası olduğu gözetilmeden, bahse konu mahkumiyet ilamı nedeniyle sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması,
3-Kabule göre de;
a) Sanığa ek savunma hakkı verilmeden TCK'nın 58. maddesi uygulanmak suretiyle CMK'nın 226. maddesine aykırı davranılması,
b)Hakaret suçunda temel ceza belirlenirken doğrudan TCK'nın 125/3-a maddesi gereğince uygulama yapılması yerine, TCK'nın 125/1. maddesi uyarınca ceza belirlendikten sonra 125/3-a maddesinin uygulanması,
c) Hakaret suçunda, 5237 sayılı TCK'nın 125/4. maddesinde ağırlaştırıcı neden olarak öngörülen aleniyetin gerçekleşmesi için olay yerinde başkalarının bulunması yeterli olmayıp, hakaretin belirlenemeyen sayıda kişi tarafından görülme, duyulma ve algılayabilme olanağının bulunması ile herhangi bir sınırlama olmaksızın herkese açık olan yerlerde işlenmesinin gerekmesi karşısında, poliklinik içerisinde gerçekleştiği anlaşılan olayda, aleniyet öğesinin oluşmadığı gözetilmeden, yasal olmayan gerekçeyle anılan maddenin uygulanması suretiyle fazla cezaya hükmolunması,
d) (c) bendindeki bozmaya uyulması sonucu, TCK’nın 125/4. maddesinin uygulanmaması durumunda; 17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesiyle değişik CMK'nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, CMK'ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14/01/2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 sayılı kararıyla "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa'nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve CMK'nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa'nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 7 ve CMK'nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...'ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.