10. Hukuk Dairesi 2011/1015 E. , 2012/6602 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, kesintisiz çalışıldığı iddia edilen Aralık 2003 - Ağustos 2006 tarihleri arasında Kuruma eksik yatırılan primlerin tespiti ve ödenmeyen primlerin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi
1-) Dava dilekçesinde açık bir şekilde, dava konusunun, iddianın ve talep sonucunun yazılması gerekliliği, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 179., 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun da 119. maddesinde belirtilmiştir. Talep sonucu, mahkeme davayı kabul ettiğinde, aynen hüküm fıkrası olarak kararına alabileceği şekilde açık olmalıdır.
Somut olayda, talebin sadece Aralık 2003 - Ağustos 2006 tarihleri arasında eksik yatırılan primlerin tespiti ile ödenmeyen primlerin tahsili talebine mi, yoksa bu taleplerin yanında hizmet tespiti talebine de mi yönelik olduğu anlaşılamamaktadır.
Mahkemece yapılacak iş, 1086 sayılı Kanunun 75/2. ile 6100 sayılı Kanunun 31. maddeleri gereğince, davacı taraftan davanın konusu ile talep sonucunu açıklattırmak, giderek talebe göre yapılacak inceleme ve araştırma sonucu yapılacak değerlendirmeye göre karar vermektir.
2-) Ücret tespitine yönelik talep bakımından ise, bu tür davalarda davacı işçinin çalışmasının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve niteliği dikkate alınarak, ücretinin ve davalı ...’na davalı işveren tarafından ödenen ve ödenmesi gereken primlerin miktarının belirlenebilmesi amacıyla, prime esas kazancın tespitinde, gerçek ücretin esas alınması koşuldur.
Davanın niteliği gereği, çalışma olgusunun her türlü delille ispatlanabilmesine karşılık ücretin ispatında bu denli bir serbestlik söz konusu değildir. Çalışma olgusunun her türlü delille kanıtlanması olanağı bulunmakla birlikte; Hukuk Genel Kurulu’nun.... sayılı kararında da
belirtildiği üzere, dava konusu dönemde yürürlükte olan 1086 sayılı Kanunun 288. maddesindeki yazılı sınırları aşan ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır.
Ücret miktarı anılan 288. maddesinde belirtilen sınırları aşıyorsa, tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe haiz olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, işçinin imzasının bulunduğu aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle ispatı mümkündür.
Yazılı delille ispat sınırın altında kalan miktar için tanık dinletilebilir. Tespiti istenen miktar sınırı aşıyor olsa bile varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa tanık dinletilmesi mümkündür.
506 sayılı Kanunun 78. maddesinde prime esas günlük kazançların alt ve üst sınırlarının ne olacağı gösterilmiştir. Günlük kazancın alt sınırı, söz konusu 288. maddesinde belirtilen sınırı aşıyorsa ücretin yazılı delille saptanması gereğinin pratikte bir önemi kalmayacaktır. Zira 506 Sayılı Kanunun 78. maddesine göre, “... günlük kazançları alt sınırın altında olan sigortalılar ile ücretsiz çalışan sigortalıların günlük kazançları alt sınır üzerinden hesaplanır”. Ücretin alt sınırla tespit edilen miktardan fazla olması halinde ise günlük kazancın hesaplanmasında asgari ücret esas alınır.
Somut uyuşmazlıkta; davacı, tespitini istediği 01.12.2003 - 31.08.2006 tarihleri arasındaki prime esas kazançlarının belirlenmesini de talep etmiş, son aldığı ücretin 5.500,00 TL olduğunun tespitini istemiştir. Yerel mahkemece talep gibi davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bu durumda yerel mahkemece, davacının asgari prime esas kazanç üzerinde ücret aldığına ilişkin varsa yukarıdaki esaslar dahilindeki delilleri celp edilip, değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
O halde davalılar vekillerinin, bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ... iadesine, 03.04.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.