Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/6864 Esas 2017/1021 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6864
Karar No: 2017/1021
Karar Tarihi: 13.02.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/6864 Esas 2017/1021 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalılar, banka ile yapılan bir kredi sözleşmesinde kefil olarak yer almış ancak kredi borcu ödenmediği için yapılan takibe itiraz etmişlerdir. Davacı banka ise itirazın iptalini ve %40 inkar tazminatı ödenmesini talep etmiştir. Mahkeme, benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalıların kefaleten borçlu oldukları tutarın likit olduğunu belirleyerek itirazın kısmen iptaline ve inkar tazminatının tahsiline karar vermiştir. Temyiz eden davalıların bütün itirazları reddedilmiştir.
Kanun Maddeleri: Davacı bankanın talebiyle itiraz iptali davası, Borçlar Kanunu'nun kefalet hükümleri, İcra ve İflas Kanunu'nun inkar tazminatı hükümleri.

19. Hukuk Dairesi 2016/6864 E. , 2017/1021 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalıların, müvekkil banka ile dava dışı... firması arasında imzalanan genel kredi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinde müşterek borçlu - müteselsil kefil sıfatı ile yer aldıklarını, kredi borcu ödenmeyince noter kanalıyla hesap kat ihtarı gönderildiğini, alacağın tahsili için ....İcra Müdürlüğü"nün 2010/11611 esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine davalıların itiraz ederek takibi durdurduklarını ileri sürerek, itirazın iptaline ve davalıların %40 inkar tazminatı ödemelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, takibe konu kredinin tüketici kredisi olması nedeniyle davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğini, asıl borçludan kredi teminatı olarak alınan ipoteğin paraya çevrilmesi için takip başlatıldığını, bu takip ile alacağın tahsil edilemediği kanıtlanmadan kefillerin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, banka yetkililerince müvekkillere 24.000,00 TL miktarlı tüketici kredisine kefil olunduğunun söylendiğini, sözleşmenin kefalet kısmının da imzalandığında boş olduğunu, kefalet sözleşmelerindeki boşlukların farklı kalemlerce sözleşmeye aykırı olarak doldurulduğunu, kefalet sözleşmesinin hukuken geçersiz ve talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu, davanın reddini, davacının % 40 kötü niyet tazminatı ödemesini talep etmiştir.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalıların davacı bankaya, takip tarihi itibariyle kefaleten 122.970,53.-TL borçlu bulundukları alacağın likit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile itirazın122.970,53 TL üzerinden iptaline % 40 icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 13/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.