10. Ceza Dairesi 2019/901 E. , 2019/1653 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, 06/03/2018 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki hükmün açıklanmasına dair Ankara 36. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/07/2015 tarihli ve 2015/1091 esas, 2015/1186 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 06/03/2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanığın 04/03/2012 tarihinde işlediği iddia edilen “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçuna ilişkin olarak Ankara 11. Sulh Ceza Mahkemesinin 07/01/2013 tarihli ve 2012/883 esas, 2013/1 sayılı kararı ile 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği,
2- Sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığının ihbar edilmesi üzerine yargılamaya devam edilerek Ankara 11. Sulh Ceza Mahkemesinin 26/11/2013 tarihli ve 2013/1152 esas, 2013/1546 sayılı kararı ile TCK’nın 191/1 ve 62. maddesi gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve CMK’nın 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği,
3- Ancak daha sonra sanığın 24/04/2014 tarihinde işlediği iddia edilen “tehdit” suçuna ilişkin olarak Kayseri 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/04/2015 tarih 2014/578 esas ve 2015/266 sayılı kararının kesinleşmesi üzerine, hükmün açıklanma koşullarının oluştuğundan bahisle mahkemesine ihbar yazısı gönderildiği,
4- Bunun üzerine, sanığın 26/11/2013 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5 yıllık denetim süresi içinde yeni bir kasıtlı suç işlemiş olduğundan bahisle, Ankara 36. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/07/2015 tarihli ve 2015/1091 esas, 2015/1186 sayılı kararı ile hükmün açıklanarak sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddesi gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve kararın temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre, benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 19/09/2008 tarihli ve 2008/12198 esas, 2008/9890 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. fıkrasında yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, mahkemece duruşma açılmasını müteakip, sanığın celp edilmesi, varsa diyecekleri sorulup, anılan fıkra uyarınca değerlendirme yapıldıktan sonra hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, sanığın savunması alınmadan karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Ankara 36. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/07/2015 tarihli ve 2015/1091 esas, 2015/1186 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Mahkemesince sanığın 26/11/2013 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5 yıllık denetim süresi içinde yeni bir kasıtlı suç işlemiş olduğundan bahisle dosyanın yeni bir esasa kaydedildiği, ancak duruşma açılmadan tensip kararı ile hüküm açıklanarak 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmakla, sanığa "Mahkememizce 26/11/2013 tarihli ve 2013/1152 esas, 2013/1546 sayılı karar ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karardan sonra, 5 yıllık denetim süresi içinde işlediğiniz kasıtlı suçtan dolayı Kayseri 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/04/2015 tarih 2014/578 esas ve 2015/266 karar sayı ile mahkûm edildiğinizin bildirilmesi nedeniyle, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması söz konusu olabileceğinden, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunmanız veya diyeceklerinizi duruşma gününe kadar yazılı olarak bildirmeniz gerekmektedir. Mazeretsiz olarak duruşmaya gelmediğiniz veya diyeceklerinizi yazılı olarak bildirmediğiniz takdirde hükmün açıklanmasına karar verilebilecektir" uyarısını içeren tebligat yapılması ve duruşma açılması gerektiği gözetilmeden, tebligat yapılmadan ve duruşma açılmadan hükmün açıklanmasına karar verilmek suretiyle savunma hakkının kısıtlanması yasaya aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerindedir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; sanık hakkındaki hükmün açıklanmasına dair Ankara 36. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/07/2015 tarihli ve 2015/1091 esas, 2015/1186 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 18.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.