Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5314 Esas 2019/933 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/5314
Karar No: 2019/933
Karar Tarihi: 13.02.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5314 Esas 2019/933 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan hapis cezasına çarptırıldı. Ancak temyiz başvurusunda bulunan sanık müdafiinin duruşmalı inceleme istemi reddedildi. Yapılan inceledede mahkemenin eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurduğu belirtildi. İlk derece mahkemesinin, hükmün esasını oluşturan kısa karar ile gerekçede çelişki oluşturduğu, uygulama maddesi olarak TCK'nın 58/9 maddesinin gösterildiği gerekçesiyle ceza tayin edildiği belirtilerek, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 3713 sayılı Kanunun 3/1 maddesi
- TCK'nın 314/2 maddesi
- 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi
- TCK'nın 53/1-2-3 maddeleri
- TCK'nın 58/9 maddesi
- TCK'nın 63 maddesi
- 5271 sayılı CMK'nın 232/6. maddesi
16. Ceza Dairesi         2018/5314 E.  ,  2019/933 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : 3713 sayılı Kanunun 3/1 maddesi yollamasıyla TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53/1-2-3, 58/9, 63 maddeleri gereğince hapis cezası ile mahkumiyetine dair istinaf başvusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının" kabul edildiği gözetilmekle,
    ./..
    Bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, bylock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, bylock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme raporu getirtilip, temyiz aşamasında dosyaya geldiği anlaşılan Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığının 16.03.2018 tarihli veri inceleme raporu ile birlikte değerlendirilerek CMK 217. maddesi gereğince duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken sanığın bylock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz bylock sorgu tutanaklarına dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-)Kabul ve uygulamaya göre de;
    1-İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında temel ceza tayin edilirken alt sınırdan uzaklaşılmadığı ve sanık hakkında alt sınırdan hüküm kurulduğunun belirtilmesi karşısında, gerekçede “ sanığın eylemelerindeki yoğunluk, örgütün yoğun bir şekilde kümelendiği polis teşkilatında bulunması, polis teşkilatının örgütün öncelik verdiği ve asıl amaçlarına ulaşmak için kullandığı en etkili kurumlardan biri olduğu, sanığın örgüt içerisindeki konumu, özellikle örgütün kümelendiği polis teşkilatında yer alması sebebiyle alt sınırdan bir miktar uzaklaşılarak ceza tayin edilmesine ” ifadelerine yer verilerek hükmün esasını oluşturan kısa karar ile gerekçe arasında çelişki oluşturarak 5271 sayılı CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
    2-Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,
    3-Sanığın çocuğunu 1997-1998 yılında örgüte müzahir dersaneye göndermesinin örgütsel faaliyet kapmasında kabul edilemeyeceğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün BOZULMASINA, atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, verilen ceza miktarı ve tutuklulukta geçirilen süre dikkate alındığında sanığın tutukluluk halinin devamına, 13.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.