16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/5255 Karar No: 2019/932 Karar Tarihi: 13.02.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5255 Esas 2019/932 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme tarafından verilen karara göre, sanık silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan hapis cezasına çarptırıldı. Temyiz başvurusu reddedilen kararda, delillerin yeterli olduğu ve usulün kanuna uygun biçimde yapıldığı belirtildi. Kararda, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 53/1-2-3, 58/9, 62/1 ve 63 maddelerine atıfta bulunuldu. TCK'nın 314/2 maddesi, \"Terör örgütüne üye olmak\" suçunu düzenlerken, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi \"Kanunen suç olan bir fiilin işlendiği\" durumda cezalandırılacağını belirtmektedir. TCK'nın 53/1-2-3 maddeleri kapsamında, suçlarından dolayı ceza alan kişilerin cezalarını tamamlamadan belli işlemleri yapmaları yasaklanmıştır. TCK'nın 58/9 maddesi, terör örgütü üyeliğine ilişkin suçlamaların, örgüt mensuplarının beyanlarına dayanması durumunda geçerli olacağını belirtmektedir. Kanunun 62/1 maddesi ise, terör örgütlerine üye olmanın suçun niteliği itibariyle cezasının artırılmasını düzenlemektedir. Son olarak, TCK'nın 63. maddesi, terör örgütlerine destek sağlayanların cezalandırılacağını ifade etmektedir.
16. Ceza Dairesi 2018/5255 E. , 2019/932 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53/1-2-3, 58/9, 62/1, 63 maddeleri gereğince hapis cezası ile mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Tanık ..."ın aşamalarda değişmeyen ve ayrıntı içeren istikrarlı beyanları ile tüm dosya kapsamı gözetilerek diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanığın bylock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili görülmemiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 13.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.