10. Hukuk Dairesi 2019/6208 E. , 2020/2536 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
No : 2013/1506-2019/422
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili, davalı ... İnş. Ticaret ve Sanayi A.Ş vekili ve davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacının, davalı ... İnş. Tic. ve San. A.Ş. nezdinde 1996/Haziran - 2004/Mart tarihleri arasında, kesintisiz hizmet akdine tabi geçen çalışma sürelerinin tespitini istediği davada, Mahkemece uyulan bozma ilamı sonrası verilen kararda; dava kısmen kabul edilerek, davacının, davalı ... İnşaat Ticaret San. A.Ş. adına kayıtlı ... işyeri sicil numaralı işyerinden 01/07/1996 - 14/12/1997 döneminde kesintisiz çalıştığından bahisle eksik bildirilmiş; 1996/2. dönemde 60 gün, 1996/3. dönemde 120 gün, 1997/1.dönemde 120 gün, 1997/2. dönemde 120 gün ve 1997/3. dönemde 100 gün sigortasız hizmetlerinin tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş ise de, verilen karar eksik araştırma ve incelemeye dayalıdır.
Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Yasanın Geçici 7. maddesi atfı ile 506 sayılı Kanun’un 79/10 ve 5510 sayılı Kanun’un 86/9. maddeleridir. Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Dosyadaki kayıt ve belgelere göre; davacının 01/10/1997-30/11/1997 döneminde davalı şirket adına kayıtlı ... işyeri sicil numaralı işyerinden, 15/12/1997 - 05/06/2000 döneminde dahili davalı ... Konut Ltd. Şti. adına kayıtlı ... işyeri sicil numaralı işyerinden ve 25/08/2000 - 05/03/2001 döneminde de davalı ... A.Ş. adına kayıtlı ... işyeri sicil numaralı işyerinden hizmet kaydı olduğu görülmekle, bildirim yapılan dahili davalı işyerindeki hizmet bildirimi gözetilmek suretiyle, talep konusu dönemin tamamında davalı ... İnş Tic. ve San. A.Ş. nezdinde çalışıp çalışmadığı hususunda davacının beyanı alınmalı, sonucuna göre, davalı işyeri nezdinde bildirim yapılan dönemler dışındaki süreler yönünden, talep sonucu da gözetilerek, uyuşmazlık konusu dönemi kapsayacak şekilde bordro tanıkları dinlenmeli, davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek, toplanan kanıtlar değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Diğer yandan; Mahkemece bozma ilamı doğrultusunda davalı şirket ile dahili davalı şirket arasında organik bağ olup olmadığı hususunda, temin edilen ticaret sicil kayıtlarına göre; her iki şirketin yetkililerinin ve ortaklarının soyadlarının Kaya oldukları görülmekteyse de, şirketlerin adreslerinin farklı olması, bu kişilerin akraba veya organik bağlarının olduklarının ispat edilememiş olması gerekçesiyle, dahili davalı şirket ... Konut Ltd. Şti. adına kayıtlı ... işyeri sicil numaralı işyerinden davacının hizmet bildirimi yapılmış 15/12/1997 - 05/06/2000 dönemin hizmet tespitine konu olamayacağı belirtilmişse de; dahili davalı işyeri nezdinde sigortalı bildirimi yapılan tanıkların, davalı ... İnş. Tic. ve San. A.Ş.’de çalıştıklarını belirtmeleri, diğer yandan dinlenen bir kısım tanıkların hem davalı şirket, hem de dahili davalı şirket nezdinden sigortalı çalışmalarının olduğunun anlaşılması karşısında, yukarıda yapılan açıklamalar dahilinde, davalı şirket ve dahili davalı şirket arasında organik bağ olup olmadığı hususunda, yeterli ve gerekli tüm araştırma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip, takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı ile davalı ... İnş. Tic. ve San. A.Ş. ve davalı Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ve davalı ... İnş. Tic. ve San. A.Ş."ye iadesine, 02.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.