(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2011/9408 E. , 2012/2107 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili , iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
Mahkeme tarafından, davacının iş huzurunu bozucu, diğer işçileri işverene karşı kışkırttığına dair herhangi bir eylem ve işlemi olmadığından davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında davanın bir aylık hakdüşürücü süre içinde açılıp açılmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesidir.
4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin birinci fıkrasına göre iş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir. Taraflar anlaşırlarsa işçi aynı sürede uyuşmazlığı özel hakeme götürebilir.
Bir aylık dava açma süresi hak düşürücü nitelikte olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. Dairemizce bir aylık dava açma süresinin başlangıcı fesih iradesinin işçiye ulaştığı tarih olarak kabul edilmektedir.
Dosya içeriğinden, davacının 01/07/2009—23/06/2010 tarihleri arasında davalı işverene ait işyerinde satış müdürü olarak çalıştığı, yazılı fesih bildirimi bulunmadığı, işverence iş sözleşmesinin, davacının usulsüz harcamalar yaptığı, şirket aracını kendi özel işlerinde kullandığı gerekçesiyle haklı sebeple feshedildiğinin ileri sürüldüğü, Kadıköy 22. Noterliğince düzenlenen 23/06/2010 tarihli ibranamede, davacının, işyerinden 18.06.2010 tarihinde işten çıkarma şeklinde ayrıldığını, çıkarma gerekçesinin şirket stratejisine ve kurallarına uyarılmış olmasına rağmen uymamasının gösterildiğini, işten çıkarılma gerekçesini kabul etmediğini belirttiği, alacak ve tazminatlarını aldığını beyan ettiği, ibranamede davacının imzasının bulunduğu, davalı işverence şirket çalışanlarına gönderilen18.06.2010 tarihli e-postada davacı ile bugün 18.06.2010 itibariyle yolların ayrıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, ibranamelerin fesih tarihi ve sonrasında düzenleceği dikkate alındığında, noter onaylı ve davacının imzası bulunan 23.06.2010 tarihli ibranamedeki davacının beyanına göre, davacının iş sözleşmesinin feshini 18.06.2010 tarihinde öğrendiği, davanın ise 23.07.2010 tarihinde bir aylık dava açma süresi geçtikten sonra açıldığı ortadadır. Bu durumda davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığından reddi yerine yazılı şekilde kabulü bozmayı gerektirir.
4857 sayılı Kanun"un 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkeme kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davanın REDDİNE,
3. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4.Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 50.00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200.00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6. Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
Kesin olarak 17.02.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.