10. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/12258 Karar No: 2012/6537
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2011/12258 Esas 2012/6537 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı işverene husumet yönelterek, hak sahibi çocuğunun tedavisi için yapılan 1.303,48 TL'nin tahsiline karar verilmesi talep etmiştir. Ancak mahkeme husumet yokluğundan dolayı davanın reddine karar vermiştir. Davacı temyiz etmiş ancak uyuşmazlık konusu alacak miktarı temyiz sınırının altında kaldığı için temyiz yoluna başvurulamaz. Bu nedenle davacının temyiz dilekçesi reddedilmiştir. Kararda, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427. maddesi, HUMK'nun geçici 3. maddesi ve HUMK'nun kesinlik sınırının belirlenmesine ilişkin hükümleri de belirtilmiştir. Ayrıca, 14.07.2004 tarih ve 5219 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile 5236 sayılı Kanun da açıklanmıştır.
10. Hukuk Dairesi 2011/12258 E. , 2012/6537 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi Davacı, işverene husumet yönelterek, hak sahibi çocuğunun tedavisi için yapılan 1.303,48 TL’nin tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece davanın, husumet yokluğundan reddine karar verilmiş; 14.04.2011 günlü karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. 21.07.2004 gün ve 25529 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.07.2004 tarih ve 5219 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ve ayrıca 5236 sayılı Kanun; katsayı artışı da uygulanmak suretiyle bu kanunların yürürlük tarihinden sonra yerel mahkemelerce verilen hükümler yönünden 2011 yılı için 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427.maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını 1530,00 TL olarak değiştirmiştir. Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması halinde temyiz (kesinlik) sınırının alacağın tamamı gözetilmesi; tamamı dava edilen bir alacağın kısmen kabulünde ise temyiz (kesinlik) sınırının belirlenmesinde kabul ve reddedilen miktarların esas alınması, Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3.maddesi gözetildiğinde, HUMK"nun 427. maddesi hükmü gereğidir. Somut olayda, uyuşmazlık konusu alacak miktarı temyiz (kesinlik) sınırının altında bulunduğundan, anılan karara karşı temyiz yoluna baş vurulması miktar itibariyle mümkün değildir. Hal böyle olunca, davacının temyiz dilekçesinin miktar itibariyle kesinliği nedeniyle reddi gerekir. S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenle davacının temyiz dilekçesinin REDDİNE, 03.04.2012 gününde oybirliği ile karar verildi .