12. Ceza Dairesi Esas No: 2019/13599 Karar No: 2020/2349 Karar Tarihi: 04.03.2020
Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/13599 Esas 2020/2349 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık taksirle yaralama suçundan mahkum olmuş ve hükmün açıklanması geri bırakılmıştır. Ancak denetim süresi içinde işlediği hırsızlık suçu nedeniyle tekrar mahkumiyetine karar verilmiştir. Sanığın itirazları üzerine yapılan incelemede, suçun zamanaşımına uğradığı ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. Kararda, suçun mahiyetine ilişkin kanun maddeleri de belirtilmiştir. Bu maddeler; 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 455/1 ve zamanaşımı için 102/4, 104/2 maddeleri, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7/2 maddesi ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8, 223/9 ve düşme için 322. maddeleridir.
12. Ceza Dairesi 2019/13599 E. , 2020/2349 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : CMK’nın 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasıyla 765 sayılı TCK"nın 459/2-son, 59/2. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Taksirle yaralama suçundan Torbalı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.10.2010 tarih ve 2009/921 esas ve 2010/434 sayılı, 20.01.2011 tarihinde kesinleşmiş bulunan ilamı ile hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilip, 5 yıl denetim süresi belirlenen sanığın denetim süresi içinde 05.04.2011 tarihinde işlediği hırsızlık suçu nedeniyle Torbalı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.07.2017 tarih ve 2012/51 esas ve 2017/296 sayılı ilamı ile mahkumiyetine karar verildiği ve bu hükmün 18.10.2018 tarihinde kesinleştiği, ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Torbalı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.03.2019 tarihli ve 2018/604 esas 2019/253 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi: Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem 765 sayılı (mülga) Türk Ceza Kanununun 455/1. maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi yollamasıyla lehe neticeler doğuran aynı Kanunun 102/4. maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Dava zamanaşımını kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, bu süre 104/2. maddesi uyarınca en fazla yarı oranında uzayacağından, zamanaşımının durma süresi de gözetildiğinde, suç tarihi olan 14.06.2004 tarihinden itibaren 765 sayılı TCK’nın 102/4. ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımı inceleme tarihinden önce gerçekleşmiş ve 5271 sayılı CMK"nın 223/9. maddesindeki şartların da oluşmadığı anlaşılmakla, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2. ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının isteme uygun olarak DÜŞMESİNE, 04.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.