20. Ceza Dairesi Esas No: 2016/2768 Karar No: 2017/1232 Karar Tarihi: 21.02.2017
Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2016/2768 Esas 2017/1232 Karar Sayılı İlamı
20. Ceza Dairesi 2016/2768 E. , 2017/1232 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : 2. Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 1-5237 sayılı TCK"nın suç ve hüküm tarihinde yürürlükte olan 191. maddesinin 5. fıkrasında, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymayan sanık hakkında davaya devam edilerek hüküm verileceğinin öngörülmüş olması karşısında; sanığa bu durum nedeniyle “tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığının iddia edilmesi nedeniyle, duruşmaya katılıp bu konuda beyanda bulunması veya diyeceklerini duruşma gününe kadar yazılı olarak bildirmesi gerektiği, aksi takdirde tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığının kabul edilerek, cezaya hükmolunabileceği” uyarısını taşıyan duruşma günü davetiyesi tebliğ edilmeden ya da sanık dinlenmeden mahkûmiyet hükmü kurulması, Kabule ve uygulamaya göre de; 2-a- )Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra; sanığın bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilebileceği gözetilmeden, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği araştırılmadan, eksik araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulması, b)28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla TCK"nın 191. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle, TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, "kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır " hükmü gereğince , sanığın hükümlü olarak bulunduğu cezaevinden tahliye edilmesinden sonra İzmir Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğünün 13.02.2014 tarihli davetnamesi tebliğ edildiği, 03.03.2014 tarihinde adı geçen müdürlüğe gelerek müracaat ettiği ve bilgilendirme formunu elden tebliğ aldığı, ancak 21.07.2014 tarihli vaka sorumlusu ... ile olan görüşmesine katılmaması nedeni ile 22.08.2014 tarihinde uyarı davetnamesi ile ihtarda bulunulduğu; bu uyarıdan sonra sanığın yasal sürede herhangi bir başvuru yapmaması ve 02.10.2014 tarihinde kayıtlı telefon hattının aranmasına rağmen ulaşılamadığına dair tutanak tutulduğunun anlaşılması karşısında; mahkemece sanığın belirtilen ihtarata uymamasının, kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi olarak kabul edilip edilemeyeceği değerlendirilmeden, TCK"nın 191. maddesindeki 6545 sayılı yasa ile yapılan düzenlemedeki ceza miktarları karşılaştırılmak suretiyle hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, 21.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.