5. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/19026 Karar No: 2016/5481 Karar Tarihi: 17.03.2016
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2015/19026 Esas 2016/5481 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2015/19026 E. , 2016/5481 K. "İçtihat Metni"
NUMARASI : 2010/526-2014/53
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine lişkindir. Mahkemece 2942 sayılı yasanın 38. maddesinde yazılı 20 yıllık hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 6487 sayılı Yasanın 21.maddesi ile değişik geçici 6.maddesi ile; kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış ve kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 09.10.1956 tarihi ile 04/11/1983 tarihi arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmak suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması hallerinde, hak sahiplerine idare ile uzlaşma ve uzlaşılmaması halinde dava açma hakkı tanınmış olup, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 38. maddesinin uygulanma imkanı kalmamıştır. Bu nedenle, dava konusu taşınmazlarda kamulaştırma işlemi yapıldığı iddia edildiğinden, varsa yapılan tebligatlar dahil taşınmaza ait tüm kumulaştırma evrakı ilgili idareden, taşınmazın tapu kaydının ise tüm geldisi gittisi ve dayanak belgeleri ile birlikte ilgili Tapu Müdürlüğünden getirtilip, kamulaştırma işleminin işlem tarihindeki malike usulüne uygun olarak teblig edilmiş olduğunun tespiti halinde, kamulaştırma krokisi de taşınmaza aplike edilerek aynı yer olup olmadıkları araşıtırılıp, işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması
Doğru görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 17/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.