(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2011/9046 E. , 2012/2067 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; müvekkilinin 01/03/2006 - 20/01/2009 tarihleri arasında davalı şirkette insan kaynakları direktörü olarak çalıştığını, 20/01/2009 tarihli tebliğ belgesi ile davalı şirket tarafından müvekkiline gerçek olmayan sebeplerle savunmasını istediğini, aynı tarihte müvekkili tarafından savunma dilekçesi verildiğini, tarafına isnad edilen hiçbir hususu kabul etmediğini belirterek davalı işverenin yapmış olduğu fesih talebinin haklı ve geçerli bir nedene dayanmadığını bu nedenle haksız ve geçersiz fesih sebebi ile müvekkilinin işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili; davacının müvekkili şirkette insan kaynakları direktörü olarak çalıştığını, pozisyonu gereği personel ile ilgili atama, yükselme, veya işten çıkarma gibi edindiği bilgileri gizli tutması gerektiği ve yetkisiz kişilere açıklamaması, asılsız bilgiler ile personeli üst yönetime kışkırtmaması gerektiği halde, davacının yönetim kurulu üyesi ve genel müdürün izin ve onayı olmadan müvekkil şirketin insan kaynakları konusundaki gizli bilgileri yetkisiz olan diğer çalışanlara aktardığını, bir direktöre yükselmesini engelleyen kişinin genel müdür olduğunu, yönetim kurulu üyesi ve genel müdürün yönetime ilişkin kararlarını, yönetim tarzını eleştiren olumsuz yorumlar yaptığı, genel müdürün personeli kategorize ettiği ve ayrımcılık yaptığı yolunda asılsız ithamlarda bulunduğu, genel müdürün görevden ayrılacağını yaydığı, bu davranışları ile ilgili olarak alınan yazılı savunmasında iddiaları kabul etmediğini, davacının huzur ve barışı bozucu nitelikteki davranışları nedeniyle iş ilişkisinin devamını müvekkili şirket açısından çekilmez hale getirdiğini, savunmasının yeterli görülmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davacının iş akdinin feshine geçerli sebep teşkil edecek olayların anlık cereyan etmesinin söz konusu olmadığı ve belli bir süreç içersinde meydana gelmesi gerektiği, bu süreç içersinde davalı işveren tarafından davacıya söz konusu olumsuz davranışlarını terk etmesi yönünde her hangi bir uyarının yapılmadığı, davalı işveren tarafından fesih sebebi olarak ileri sürülen hususların soyut iddiadan ibaret olduğu ve usulünce kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
- 2 -
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanun"un 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının işyerinde insan kaynakları direktörü olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Davacının yaptığı ve görev ve konumu gereği şirketin yönetimi ve alınan kararlar hakkında bilgi sahibi olduğu açıktır. Dinlenen tanık beyanlarından davacının konumu nedeniyle edindiği bilgileri kullandığı ve işyerinde huzursuzluğa neden olduğu anlaşılmaktadır. Davacının bu davranışının işyeri disiplinini bozar nitelikte ve olumsuzluklara yol açacak davranışlar olduğu açıktır.
Mahkemece bu hususlar ve iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayandığı gözetilmeksizin davanın reddine karar vermek gerekirken olaya uygun düşmeyen gerekçeyle kabulüne karar verilmesi hatalı bulunmuştur.
4857 sayılı Kanun"un 20/3. maddesi gereğince Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
SONUÇ:
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 165,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 16/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.