Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/734
Karar No: 2020/2634
Karar Tarihi: 17.02.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2020/734 Esas 2020/2634 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2020/734 E.  ,  2020/2634 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, davalının, 2005-2006 yıllarında müvekkiline ait eczanede çalıştığı sırada ... adındaki hasta yakınının eczaneye gelerek glikoz istediğini, davalının yanlışlıkla asit borik verdiğini, hastane laborantının da durumu fark etmeyerek hamile ..."e glikoz yerine asit borik uyguladığı, ..."ün yaşadığı rahatsızlık sebebi ile eşi ... ile birlikte Kuşadası 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2006/313 esas sayılı dosyası ile açtıkları maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, müvekilinin tazminata mahkum edildiği ve yapılan icra takibi sonucu davacının 22.015,00 TL ödemek zorunda kaldığını beliterek 10.000,00 TL maddi tazminat ile, davacıya ait eczanenin ticari itibarının bu olay sebebi ile doktorlar ve hastane personeli nezdinde sarsılması sebebi ile 20.000,00 TL manevi tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, manevi tazminat istemi yönünden zamanaşımı def"inde bulunmuş, davalının eczane kalfalığı konusunda bilgi birikimi ve eğitimi bulunmadığını, davalının kusuru bulunduğuna şüphe bulunmamakla birlikte kusur oranının ilacı hazırlayıp vermekle sorumlu olan laboranttan daha az olması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalının, eczane sahibi mesul müdür olan davacının gözetim ve sorumluluğunda çalıştığı, davalının sorumluluğu bulunmadığı, davacının kendi kusuruna dayanarak davalıdan tazminat talep edemeyeceği, çalışan personel tarafından yanlış ilaç vermesinin manevi zarar doğurmayacağı belirtilerek davanın tümü ile reddine dair verilen karar Dairemizin 2016/31994 esas 2016/26706 karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyularak devam edilen yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Somut olayda, yukarıda belirtilen hususlar, mahkemece kabul edilen kusur oranları ve hükmedilen toplam tazminat miktarı dikkate alındığında, davacı için daha düşük miktardda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yüksek miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
    3-Kabule göre de; davalı önceki davada davalı olarak yer almadığına göre iadenin kapsamı, davacının mahkum olup ödediği para, bu paranın kendisi hakkındaki davada verilen hükmün kesinleşmesine kadar işleyecek faizi, önceki davada hükmedilen avukatlık ücreti ve yargılama giderleri toplamından davalının payına düşen kısmıdır. Kendi kusurlu davranışı ile işin icraya düşmesine yol açan davacı, bu ihmali nedeniyle yapılmış olan icra giderlerini ve hükmün kesinleşmesinden sonra geçen sürede işleyecek faizi isteyemez. Çünkü sözü edilen giderlerle davalının eylemi arasında uygun sebep sonuç bağı yoktur. Mahkemece yapılacak iş, icra giderleri ile hükmün kesinleşmesinden sonra işlemiş olan faize ilişkin istek bölümünün hesaplanıp reddine karar vermekten ibarettir. Bu ilkelere aykırı düşüncelerle istemin tümünün hüküm altına alınmış olması doğru görülmemiş kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.02.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi