4. Hukuk Dairesi 2021/3354 E. , 2021/3422 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 17/12/2019 tarih 2019/İHK-19417 sayılı kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın davacının sürücüsü olduğu araca çarpması neticesinde davacının yaralandığını %30 oranında maluliyetinin oluştuğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili başvurunun reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, dosyaya sunulan maluliyet raporunun hangi mevzuat hükümlerine göre hazırlandığı belli olmadığından bahisle gerekli belgeler ile geçerli başvuru yapılmamış olduğu gerekçesi ile başvurunun usulden reddine karar verilmiş hükme karşı davacı vekilince itiraz yoluna başvurulmuştur. İtiraz Hakem Heyetince, itirazın kabulü ile hükmün sadece sigorta şirketi lehine hükmedilen vekalet ücretine yönelik kısmı kaldırılarak başvurunun usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilşkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115. maddesi “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
(3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” düzenlemesini içermektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01.09.2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01.06.2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe, 20.02.2019 tarihinden sonra da Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Ancak somut olayda, kaza tarihi 24/07/2017 olup, Uyuşmazlık Hakem Heyetince, davacının başvuru yaparken dosyaya sunduğu Çivril Şehit Hilmi Öz Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 14.05.2019 tarihli erişkinler için engelli sağlık kurulu raporunun hangi yönetmelik hükümleri esas alınarak düzenlendiği belli değildir.
İtiraz Hakem Heyetince, davacı tarafça sunulan maluliyet raporunda %30 oranında maluliyet belirtilmiş ise de maluliyete hangi olayın sebebiyet verdiği, hangi kriterin esas alındığı, illiyet bağının bulunup bulunmadığına ilişkin belgelerin incelendiği hususunda açıklama olmadığı, maluliyet raporunun geçersiz olmasının dava şartı noksanlığı olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin sadece vekalet ücretine yönelik itirazının kabulüne diğer itirazlarının reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 30/23 maddesinde kanunda hüküm bulunmayan hallerde HUMK hükümlerinin sigortacılıktaki tahkim hakkında da kıyasen uygulanacağı HMK"nın 431. maddesinde hakem heyetinin bilirkişi seçimine karar verebileceği düzenlenmiş olduğuna göre İtiraz Hakem Heyetince, davacının tüm tedavi evraklarının dosyaya temini ve kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre maluliyet oranının belirlenmesi için rapor alınması akabinde aktüer bilirkişiden rapor alınarak varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile itiraz hakem heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 22/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.