7. Ceza Dairesi Esas No: 2018/14073 Karar No: 2021/4007 Karar Tarihi: 15.03.2021
5607 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2018/14073 Esas 2021/4007 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, 5607 sayılı kanuna muhalefet suçundan hüküm veren yerel mahkemenin kararını incelerken, Gümrük İdaresi'nin suçtan doğrudan zarar görmediği gerekçesiyle davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığını belirtti ve Gümrük İdaresi vekilinin temyiz talebini reddetti. Sanığın temyiz isteminde ise, suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği göz önüne alınarak, 4733 sayılı kanuna muhalefet suçunun oluştuğu ve cezalandırılması gerektiği vurgulandı. Ancak, daha sonra yürürlüğe giren kanunlarla atılı suça ilişkin düzenlemelerin değiştiği ve sanık lehine hükümler içeren düzenlemeler eklenerek uygulanmaya başlandığı belirtildi. Bu nedenle, yerel mahkemenin ceza türünü belirlerken somut olaya ve yürürlükteki kanunlara göre karar vermesi gerektiği ve bu görevin yerel mahkemeye ait olduğu vurgulandı. Sonuç olarak, mahkeme yerel mahkemenin kararını bozdu. Kararda geçen kanun maddeleri arasında 5607 sayılı kanunun 3/18, 3/5, 3/10, 3/22 ve 5/2 maddeleri, 4733 sayılı kanunun 8/4 maddesi, 6455 sayılı kanun, 6545 sayılı kanun, 7242 sayılı kanun ve 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi yer almaktadır.
7. Ceza Dairesi 2018/14073 E. , 2021/4007 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; I) Gümrük İdaresi vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde; Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre, suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresi"nin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığı gibi katılmasına karar verilmesi de hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden, Gümrük İdaresi vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi gereğince REDDİNE, II) Sanığın temyiz isteminin incelenmesinde; 1. Sanığın eylemi 4733 sayılı Yasaya muhalefet suçunu oluşturduğu ve anılan Yasanın 8/4. fıkrası gereğince cezalandırılması gerektiği halde yazılı şekilde 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesine aykırılıktan hüküm kurulması, 2. Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle, Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. son maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2.maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.