Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8117
Karar No: 2019/6185
Karar Tarihi: 03.10.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/8117 Esas 2019/6185 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, bir ortaklığın giderilmesi davasından dolayı verilen hükümle ilgili olarak yapılan temyiz başvurusunu inceledi. Tebligat Kanunu'nun değişiklik gösteren 7201 sayılı maddesiyle gerçek kişilere yapılan tebligatlar için iki aşamalı bir yol benimsendi. Muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. İlk tebligat, öncelikle bilinen veya gösterilen son adrese normal bir şekilde çıkarılması gerekir. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması gerekir. Muhatabın yeni adresi tespit edilemezse, tebliğ evrakı geri gönderilir. Açık mavi renkli zarfla, muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğuna dair şerh verilerek tebligat yapılabilir.
Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi, gerçek kişiler için tebligat yapıldıktan sonra adres değişikliği durumunda, yeni adresin bildirilmesinin gerekli olduğunu belirtir. Yeni adres bildirilmemesi durumunda, tebliğ evrakının bir nüshası eski adrese asılır. Tüzel kişiler için, resmi kayıtlardaki adresler esas alınır.
Kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine doğrudan doğruya tebligat yapılması muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından Anayasa'nın \"Hak arama hürriyeti\" kenar başlıklı 36. maddesine ve Tebligat Kanunu'na aykırıdır.
14. Hukuk Dairesi         2016/8117 E.  ,  2019/6185 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalılar ... ve ... (ortak imzalı dilekçe) tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R
    I- 7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.
    a) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligatın, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılması gerekir. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
    b) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
    Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından, Anayasanın "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36. maddesine ve Tebligat Kanununun yukarıda bahsi geçen hükümlerine aykırı olacaktır.
    II- Tebligat Kanununun 35. maddesinin;
    a) Birinci ve ikinci fıkralarında, gerçek kişilerle ilgili olarak, muhatabın kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmasından sonra, eğer bu kişi adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecbur olduğu; adresini değiştiren kişinin yeni adres bildirmemesi ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshasının eski adrese ait binanın kapısına asılacağı ve asılma tarihinin tebliğ tarihi sayılacağı hükmüne yer verilmiştir.
    b) Dördüncü fıkrasında, tüzel kişi muhataplara daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişilerin resmî kayıtlarındaki adreslerinin esas alınacağı ve bu madde hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince,
    Gerekçeli kararın davalılardan ... Kurban’ın adres kayıt sistemindeki adresine doğrudan Tebligat Kanunu"nun 35. maddesi uyarınca tebliğ edilmesinin usulsüz olduğu,
    Yine davalılardan ... ile ...’a tebliğe çıkarılan gerekçeli kararın ilk seferde tebligat parçasının arkasına posta memuru tarafından “belirtilen adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olması sebebiyle 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi uyarınca evrak mahalle muhtarlığına teslim edilmiştir” ibaresi yazılmak suretiyle tebliğ edildiği ve bu işlemin de usulsüz olduğu,
    Gerekçeli kararın davalılardan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’nın adresleri olan ... Köyü’ne tebliğe çıkarıldığı, adı geçen davalıların tamamına aynı gün ve aynı posta memuru tarafından muhatapların çarşıda olmaları sebebiyle Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre tebliğlerin yapıldığı, anılan durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve tebliğlerin usulsüz olduğu,
    Gerekçeli kararın davalılar ..., ..., ... ve ... yönünden .... Merkez Küme Evlerinde farklı numaralarda bulunan adreslere tebliğe çıkarılmasına karşın, aynı posta memuru tarafından aynı tarihte Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre tebliğlerin yapıldığı, anılan durumun da hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve muhatapların savunma hakkını kısıtlaması sebebiyle usulsüz olduğu, anlaşılmıştır.
    Bu sebeple gerekçeli kararın davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’a 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine ve yukarıda belirtilen ilkelere uygun şekilde tebliğ edilerek ve yasal temyiz süresi beklenildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 03.10.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi