Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5837 Esas 2019/925 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/5837
Karar No: 2019/925
Karar Tarihi: 14.02.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5837 Esas 2019/925 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ceza Dairesi tarafından verilen bir kararda, sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkumiyet hükmü verildiği ancak sonuç cezanın yanlış hesaplanarak eksik ceza tayini yapıldığı belirlendi. Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından hükmün esastan reddedilerek ONANMASINA karar verildi. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK'nın 53, 58/9, 62, 63. maddeleri uygulandı.
16. Ceza Dairesi         2018/5837 E.  ,  2019/925 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 53, 58/9,
    62, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararının
    düzeltilerekİstinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan kurulan mahkumiyet hükmünde 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uygulanarak tayin edilen 9 yıl 12 ay hapis cezasından TCK"nın 62. maddesi uyarınca da 1/6 oranında indirim yapılması esnasında sonuç cezanın 8 yıl 4 ay hapis cezası olarak belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde 7 yıl 16 ay olarak hatalı hesaplanması suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 14.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.