Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9080
Karar No: 2015/6607
Karar Tarihi: 08.04.2015

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/9080 Esas 2015/6607 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2015/9080 E.  ,  2015/6607 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İzmir 4. İş Mahkemesi
    Tarihi : 05/05/2014
    Numarası : 2005/1126-2014/382



    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacı davalı Birliğe bağlı Buldan Üzüm Tarım Satış Kooperatifi Müdürü olarak çalışmakta iken ,davalı işverenin 17.12.2004 gün ve 3/2152 sayılı yazısı ile yeniden yapılandırma gerekçesiyle iş akdini fesh ettiğini ve bunun üzerine emekli olduğunu,bilahare yürütülen bir soruşturma gerekçe gösterilerek ise kıdem-ihbar tazminatı ile birikmiş izin ücretleri alacaklarının soruşturma tamamlanıncaya kadar bloke edildiğini, davalı Birliğin İzmir 21.Noterliğinin 20.06.2005 tarih ve 23342 sayılı ihtarnamesi ile alacaklarının ödenmemesine karar verdiği hususunun kendisine tebliğ edildiğini, fesih nedeninin açık ve belli olduğunu ve bu feshin yenilik doğuran bir hak olduğunu, davalının bu fesih sebebi ile bağlı bulunduğunu,sonuç olarak davalı Birliğin aleyhine tesis etmiş bulunduğu dava konusu 15.06.2005 tarihli 11 ve 66 sayılı kararlarının geçersiz sayılarak iptali ile kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı SS.Tariş Üzüm Tarım Satış Kooperatifleri Birliği öncelikle davanın usulden red edilmesi gerektiğini, dava konusu talebin HUMK"da yer alan dava çeşitlerinden hiçbirisine girmediğini, davacının iptalini talep etmiş olduğu 15.06.2005 tarihli 11 sayılı kararın Disiplin Komisyonu kararı , 15.06.2005 tarihli ve 66 sayılı kararın ise Birlik Yönetim Kurulu kararı olduğunuzu kararların iptaline dair dava ikamesinin hukuken mümkün bulunmadığını,esasa ilişkin olarak ise,Birlik Müfettişliği tarafından yapılan bir teftiş neticesinde Teftiş Kurulu Başkanlığı"nın 04.05.2005 tarihli ve 1/81 sayılı Raporun düzenlendiğini,adı geçen raporda davacı A.. B.."nin sorumluluğunu gerektirebilecek hususların tespit edildiğini,anılan raporun Disiplin Komisyonu"nda görüşüldüğünü ve 15.06.2005 tarihli-11 sayılı Disiplin Komisyonu kararının ittihaz edildiğini,anılan Disiplin Komisyonu kararı ile davacının Teftiş Kurulu raporundaki tespit edilen usulsüz işlemleri sebebiyle idari ve cezai sorumluluğunun bulunabileceği noktasından hareketle iş akdinin 4857 sayılı İş Kanunu "ııun 25. maddesi uyarınca bildirimsiz olarak fesh edilmesi sonucuna ulaşılıdığını, Kasım 2004"te faturasız toz kükürt sattığını ve birliği 600,00 TL asıl ve 199,00 TL faiz kadar zarara uğrattığı , yönetim kurulu üyelerinden İsmail in usulsüz işlemlerinden haberdar olduğu halde bildirmediğini tedbir almayıp zararın oluşmasına sebep olduğu ,o bakımdan davacıya kıdem-ihbar tazminatı alacaklarının ödenmesinin mümkün olmadığını ve keyfiyetin de davacıya noter kanalıyla bildirilmesi gerektiğini,aynca Teftiş Kurulu"nun bu raporuna istinaden davacı hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu ve Buldan Asliye Ceza Mahkemesi"nde 2005/265 E. sayılı kamu davasının açıldığını ileri sürerek haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece davacının 40237,84 TL kıdem tazminatı ve 3403,12 TL ihbar tazminatı almaya hakkının bulunduğu anlaşılmış ise de davacının zimmet suçundan davalı işyerine zimmet nedeniyle sebebiyet vermiş olduğu zarara ilişkin Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/253 E. 2008/187 K. sayılı kesinleşmiş kararında davacının davalıya 171.829,25 TL zimmet nedeniyle zarar verdiği ve davacının kıdem ve ihbar tazminatının da bu nedenle davacıya ödenmediği dolayısıyla da davacının davaya konu kıdem ve ihbar tazminatı alacağının davalıya verdiği zarara ilişkin Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/253 E. 2008/187 K. sayılı kesinleşmiş kararı esas alınarak mahsup ve takas edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
    Taraflar arasında davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı ve takas mahsup definin usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı ihtilaf konusudur.
    6098 Sayılı Borçlar Kanununun 139.maddesinde İki kişinin, karşılıklı olarak bir miktar para veya özdeş diğer edimleri birbirine borçlu olmaları halinde, her iki borç muaccel ise her birinin alacağını borcuyla takas edebileceği, alacaklardan biri çekişmeli olsa bile takas ileri sürülebileceği, zamanaşımına uğramış bir alacağın takasının ancak takas edilebileceği anda henüz zamanaşımına uğramamış olması koşuluyla ileri sürülebileceği bildirilmiştir.” Davalının, dava dayanağı olayı ve borcun varlığını inkâr etmeden, borçlu bulunduğu edimi, özel bir sebebe dayanarak yerine getirmekten kaçınmasına imkân veren hakka defi denir. Defiler, dava dilekçesine cevap verilirken ileri sürülmelidir. Aksi halde, davalı "savunmanın genişletilmesi yasağı" ile karşılaşabilir. Defiler, davada ileri sürülmedikçe hâkim tarafından kendiliğinden dikkate alınmazlar. Takas bir defidir. Bu itibarla, ileri sürülmedikçe kendiliğinden dikkate alınamaz. 6098 Sayılı Borçlar Kanununun 102.maddesinde mahsup; “ Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel borç için yapılmış sayılır. Birden çok borç muaccel ise ödemenin, borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için yapılmış olduğu kabul edilir. Takip yapılmamış ise ödeme, vadesi ilk önce gelmiş olan borç için yapılmış olur. Birden çok borcun vadesi aynı zamanda gelmişse, mahsup orantılı olarak; borçlardan hiçbirinin vadesi gelmemişse ödeme, güvencesi en az olan borç için yapılmış sayılır.” şeklinde düzenlenmiştir. Mahsup her zaman yapılabilir.
    Davacının iş akdi emeklilik nedeniyle feshedilmiş olup işverenin davacı işçiye kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesi hususu davacı ve davalının kabulündedir ve ihtilafsızdır. Taraflar arasındaki ihtilaf konusu davalının takas ve mahsup taleplerinin değerlendirilip değerlendirilemeyeceğidir. Dava dilekçesi davalıya 15.8.2005’te tebliğ edilmiş, davalı süresinde sunduğu cevap dilekçesinde takas ve mahsup definde bulunmamış, 05.05.2014 havale tarihli dilekçesiyle takas ve mahsup definde bulunmuştur. 5.5.2014 tarihli duruşmada davalı vekili takas mahsup talebini tekrarlamış ancak davacı vekili süresinde ileri sürülmeyen bu defiyi kabul etmediklerini bildirmiştir. Davalının takas ve mahsup talebinin süresinde olmadığı ve davacı tarafça da itiraz edildiği hususları gözetildiğinde yerinde olmayan takas ve mahsup talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurularak kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine , 08.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi