12. Hukuk Dairesi 2014/7324 E. , 2014/9925 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Denizli 1. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/11/2013
NUMARASI : 2013/564-2013/800
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Denizli 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/493 esas sayılı iflasın ertelenmesi davasında verilen 25.06.2013 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile, İİK."nun 206. maddesinin 1. fıkrasında yazılı alacaklar hariç olmak üzere borçlu şirket aleyhine 6183 Sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere yapılmış ya da yapılacak takiplerin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Her ne kadar takip alacaklı tarafından bu tedbir kararından sonra 27.09.2013 tarihinde başlatılmış ise de, mahkemece, açılmış takiplerin de durdurulmasına karar verildiğinden ve icra hâkimi de mahkemenin vermiş olduğu bu kararı yorumlayamayacağından, tedbirden sonra açılan bu takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, ihtiyati tedbir kararında belirtilmediği ve borçlu şirket hakkında da iflasın ertelenmesine karar verilmediği halde (İİK"nun 179b. maddesi), mahkemece takibin iptaline karar verilmesi doğru değildir.
Öte yandan HMK.nun 326.maddesine göre, kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilmesi gerekir.
Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır.
Aleyhine hüküm verilenler birden fazla ise, mahkeme, yargılama giderlerini, bunlar arasında paylaştırabileceği gibi, müteselsilen sorumlu tutulmalarına da karar verebilir.
Maddenin birinci fıkrası, hukuki korunma isteğinde haklı çıkmanın doğal bir sonucudur. Kural olarak, haksız dava açan veya haksız olarak aleyhine dava açılmasına sebebiyet veren kişi bütün yargılama giderlerinden sorumlu olacaktır. Ancak, kusuru olmaksızın aleyhine dava açılan ve yine aleyhine hüküm verilen tarafın yargılama giderlerinden sorumlu tutulması doğru değildir.
Davada haklı çıkan tarafın davasını vekille takip etmesi durumunda, lehine hükmedilen tutar olan vekalet ücreti de, bir tür yargılama gideri olup, sorumlusu yine HMK.nun 326. maddesine ve yukarıda açıklanan kurala göre belirlenecektir.Tedbir kararının alacaklıya tebliğ edildiği veya alacaklının, takipten önce tedbir kararının varlığından haberdar olduğu iddia edilmediği gibi, bu hususta belge ve delil de sunulmamıştır. Bu durumda, icra takibinin tedbir kararı içeriğine aykırılığı sonucunun oluşmasında alacaklıya atfedilebilecek bir kusur bulunmamakta olup mahkemece, haksız olarak aleyhine şikayet yoluna başvurulmasına sebebiyet vermeyen alacaklı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetsizdir.
Hükmün açıklanan bu nedenlerle bozulması gerekir ise de anılan yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Denizli 1.İcra Hukuk Mahkemesi"nin 25.11.2013 tarih ve 2013/564 E. - 2013/800 K. sayılı kararının hüküm bölümünün (1). maddesinde yer alan “takibin iptaline” sözcüklerinin silinerek karar metninden çıkarılmasına, yerine “takibin durdurulmasına” sözcüklerinin yazılmasına, hüküm bölümünün vekalet ücretine ilişkin 4. bendinin tamamının karar metninden çıkarılmasına, yerine; “şikayetçi lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,” cümlesinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.