Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4600
Karar No: 2019/4107
Karar Tarihi: 23.05.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/4600 Esas 2019/4107 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2017/4600 E.  ,  2019/4107 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 30/03/2015 gün ve 2014/477 - 2015/170 sayılı kararı bozan Daire"nin 06/06/2017 gün ve 2016/5382 - 2017/3443 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı şirketin 04/11/2011 tarihli genel kurul toplantısında davalılar ... ve ... ile birlikte müvekkilinin de üç yıllığına yönetim kurulu üyesi olarak seçildiğini, aile bireyleri arasında anlaşmazlıkların baş göstermesi üzerine davalılardan kardeş olan Selva ve ..."nın müvekkilinin varlığını ve yönetim kurulu üyeliğini görmezden geldiklerini, müvekkiline haber vermeksizin 16/07/2012 tarihinde yönetim kurulu toplantısı yaparak müvekkilinin temsil yetkisini kaldırdıklarını, kendilerini yönetim kurulu başkanı ve başkan vekili olarak tayin ettiklerini, görev taksimi yaparak davalı şirketin kendi imzaları ile temsil ve ilzam olunmasına karar verdiklerini ileri sürerek, 16/07/2012 tarih ve 2012/2 sayılı yönetim kurulu kararının iptalini, bunun mümkün olmaması halinde batıl olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, müvekkilleri gerçek kişiler yönünden husumet itirazında bulunmuş, yönetim kurulu kararlarının iptal edilemeyeceğini, yasada sadece butlanına karar verilebileceğinin düzenlendiğini, dava konusu yönetim kurulu kararının butlanını gerektirir bir hususun bulunmadığını, davacının iddiasının yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece davalılar ... ve ..."ya husumet yöneltilemeyeceği, davacının yönetim kurulu kararının iptaline yönelik talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın davalı şirket yönünden kabulü ile, 16/07/2012 tarih, 2012/2 no"lu yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespitine, davalılar ... ve ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, iptale yönelik talebin de TTK"nın 460/5 m. gereğince reddine dair verilen karar davalı şirket vekilinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur.
    Bu kez davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 27,10 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 389,49 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacıdan alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 23/05/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY


    Sorun, anonim şirketle temsil yetkisinin devri ve yönetim kurulunun çağrısız toplanıp toplanmayacağı noktasında toplanmaktadır.
    Temsil yetkisinin devri, yönetim kuruluna özgü görev ve yetkilerin organı olarak kullanılmak üzere bir veya daha fazla kişiye (delegeye) aktarılmasıdır. Böylece yetkinin devredildiği kişilerin, ortaklığın iradesinin oluşumunda belirleyici olmasına imkan tanınmaktadır.
    Anonim şirketleri temsil, TTK"nın 370. maddesi uyarınca, esas sözleşmede aksi düzenlenmedikçe çift imza ile kullanılmak üzere yönetim kuruluna aittir. Bu düzenleme çift imza kuralı yanında temsil yetkisinin yönetim kuruluna ait olduğunun da karinesidir. Bu bağlamda, temsil yetkisinin devri için ana sözleşmede hüküm bulunmalı ve/veya devri için iç yönergeye dayanılmalıdır (Tekinalp, Yeni Anonim ve Limited Ortaklıklar Hukuku ile Tek Kişi Ortaklığının Esasları, 2. Baskı, 2011. N. 17-75, Sermaye Ortaklıklarının Yeni Hukuku, 4 Baskı, 2015, N 12-75, Koç, Himmet: Anonim Şirketlerde İç Yönerge ile Yönetim ve Temsil Yetkisinin Devri, Ankara 2018, S.149 vd.; Çamoğlu, E. Ortaklıklar Hukuku S.13. Baskı, İstanbul 2019, N.540, Güney Akdağ N. Anonim Şirket Yönetim Kurulu, 2016, S.107-109, Şener, O.H.: Teorik ve Uygulamalı Ortaklıklar Hukuku, 3. Baskı, Ankara 2017, S. 370, 378, Kendigelen, A: Türk Ticaret Kanunu Değişiklikler, Yenilikler, İlk Tespitler, 2. Baskı İstanbul 2012 S. 261, 262, Emiroğlu, C.: Türk Ticaret Kanunu"nda Kurumsal Yönetim, İstanbul 2014, S. 213; Helone, M. İdare ve temsil, BÜHFD, C.9, S.123, Bahtiyar, M Ortaklıklar Hukuku, 10. Baskı, İstanbul 2015, S.216). Bu durum karşısında, ana sözleşmede düzenleme veya iç yönerge yoksa yönetim kurulu murahhas müdür ya da murahhas üye görevlendiremez.
    Temsil yetkisinin devri bakımından ana sözleşmede düzenleme ve/veya devir için iç yönerge bulunmamasına rağmen, yönetim kurulunca murahhas üye veya murahhas müdüre temsil yetkisi devredilirse, bu anonim şirketin temel yapısına uymayan bir karardır. Böylece TTK 391. maddesi uyarınca batıl kararlardandır.
    Ayrıca, yönetim kurulu toplantısına çağrıda, herhangi bir yöntem yasa ve ana sözleşme ile belirlenmemiş ise de; bu durum yönetim kurulu üyesinin toplantıya çağrılmayacağı sonucunu doğurmaz. Tüm yönetim kurulu üyelerine çağrı yapılması zorunludur. Çünkü yönetim kurulu toplantısına katılmak bütün üyeler için hem bir hak hem de bir görevdir. Kabul edilebilir bir hata olmadığı sürece yönetim kurulu üyelerinin bazılarına çağrı yapılmadan toplantı yapılıp karar alınması halinde bu kararın geçersizliği söz konusu olur (Güney, Akdağ N. Anonim Şirket Yönetim Kurulu, 2. Baskı, 2016, S.249, Kırca/Sehrialı-Çelik Manavgat, Anonim Şirketler Hukuku S. 487).
    Yukarıda açıklanan gerekçelerle, davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile hükmün onanması görüşünde olduğumuzdan çoğunluğun düşüncelerine katılamıyoruz.




    KARŞI OY


    Sorun, anonim şirketle temsil yetkisinin devri ve yönetim kurulunun çağrısız toplanıp toplanmayacağı noktasında toplanmaktadır.
    Temsil yetkisinin devri, yönetim kuruluna özgü görev ve yetkilerin organı olarak kullanılmak üzere bir veya daha fazla kişiye (delegeye) aktarılmasıdır. Böylece yetkinin devredildiği kişilerin, ortaklığın iradesinin oluşumunda belirleyici olmasına imkan tanınmaktadır.
    Anonim şirketleri temsil, TTK"nın 370. maddesi uyarınca, esas sözleşmede aksi düzenlenmedikçe çift imza ile kullanılmak üzere yönetim kuruluna aittir. Bu düzenleme çift imza kuralı yanında temsil yetkisinin yönetim kuruluna ait olduğunun da karinesidir. Bu bağlamda, temsil yetkisinin devri için ana sözleşmede hüküm bulunmalı ve/veya devri için iç yönergeye dayanılmalıdır (Tekinalp, Yeni Anonim ve Limited Ortaklıklar Hukuku ile Tek Kişi Ortaklığının Esasları, 2. Baskı, 2011. N. 17-75, Sermaye Ortaklıklarının Yeni Hukuku, 4 Baskı, 2015, N 12-75, Koç, Himmet: Anonim Şirketlerde İç Yönerge ile Yönetim ve Temsil Yetkisinin Devri, Ankara 2018, S.149 vd.; Çamoğlu, E. Ortaklıklar Hukuku S.13. Baskı, İstanbul 2019, N.540, Güney Akdağ N. Anonim Şirket Yönetim Kurulu, 2016, S.107-109, Şener, O.H.: Teorik ve Uygulamalı Ortaklıklar Hukuku, 3. Baskı, Ankara 2017, S. 370, 378, Kendigelen, A: Türk Ticaret Kanunu Değişiklikler, Yenilikler, İlk Tespitler, 2. Baskı İstanbul 2012 S. 261, 262, Emiroğlu, C.: Türk Ticaret Kanunu"nda Kurumsal Yönetim, İstanbul 2014, S. 213; Helone, M. İdare ve temsil, BÜHFD, C.9, S.123, Bahtiyar, M Ortaklıklar Hukuku, 10. Baskı, İstanbul 2015, S.216). Bu durum karşısında, ana sözleşmede düzenleme veya iç yönerge yoksa yönetim kurulu murahhas müdür ya da murahhas üye görevlendiremez.
    Temsil yetkisinin devri bakımından ana sözleşmede düzenleme ve/veya devir için iç yönerge bulunmamasına rağmen, yönetim kurulunca murahhas üye veya murahhas müdüre temsil yetkisi devredilirse, bu anonim şirketin temel yapısına uymayan bir karardır. Böylece TTK 391. maddesi uyarınca batıl kararlardandır.
    Ayrıca, yönetim kurulu toplantısına çağrıda, herhangi bir yöntem yasa ve ana sözleşme ile belirlenmemiş ise de; bu durum yönetim kurulu üyesinin toplantıya çağrılmayacağı sonucunu doğurmaz. Tüm yönetim kurulu üyelerine çağrı yapılması zorunludur. Çünkü yönetim kurulu toplantısına katılmak bütün üyeler için hem bir hak hem de bir görevdir. Kabul edilebilir bir hata olmadığı sürece yönetim kurulu üyelerinin bazılarına çağrı yapılmadan toplantı yapılıp karar alınması halinde bu kararın geçersizliği söz konusu olur (Güney, Akdağ N. Anonim Şirket Yönetim Kurulu, 2. Baskı, 2016, S.249, Kırca/Sehrialı-Çelik Manavgat, Anonim Şirketler Hukuku S. 487).
    Yukarıda açıklanan gerekçelerle, davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile hükmün onanması görüşünde olduğumuzdan çoğunluğun düşüncelerine katılamıyoruz.




    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi