Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/526
Karar No: 2020/6352
Karar Tarihi: 24.12.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/526 Esas 2020/6352 Karar Sayılı İlamı

Özet:


16. Hukuk Dairesi tarafından verilen ve 2017/526 E. ve 2020/6352 K. numaralarıyla kaydedilen karar, bir taşınmazın tapu kaydının ifraz edilmesi suretiyle kısmen iptali ve davacılar adına müştereken tapuya kayıt ve tescili ile sonuçlanan bir dava hakkında Yargıtay bozma kararıyla ilgilidir. Bozma kararının gereği yapılmış ancak taşınmazın bir kısmı hakkında hüküm kurulurken varılan sonucun dosya kapsamına uygun düşmediği tespit edilmiştir. Kararda, taşınmazın kimden kaldığı, kimler adına tescil istendiği, taşınmazın intikal şekli, kimin zilyetliği altında olduğu gibi hususların aydınlatılması gerektiği vurgulanmıştır. Bu doğrultuda, davanın incelenmesi ve aktif dava ehliyeti ile taraf teşkilinin belirlenmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kararda ayrıca, fiili durumu kabullenerek terk iradesi oluşması durumunda taşınmazın zilyetlik durumunda değişiklik olabileceği belirtilmiştir. Kararda TCK 191, HUMK 198 ve 353, TMK 645 gibi kanun maddelerine değinilmemiştir.
16. Hukuk Dairesi         2017/526 E.  ,  2020/6352 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:


    Yargıtay bozma ilamında özetle; “Davacıların birbiri ile ilişkisinin ve kimin kimin mirasçısı olduğunun belli olmadığı belirtilerek, öncelikle davacılardan taşınmazın kimden kaldığı, kimler adına tescil istedikleri ve taşınmazın kimden intikal ettiği, kimin ne şekilde zilyet olduğu, taşınmazın taksime konu edilip edilmediği sorularak, davalarının açıklattırılması ve buna göre aktif dava ehliyetinin ve taraf teşkilinin değerlendirilmesi; iştirak hali varsa diğer mirasçıların muvaffakatının alınması ya da terekeye temsilci atanmak suretiyle taraf teşkilinin sağlanması; bundan sonra işin esasına girilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının ifraz edilmek sureti ile kısmen iptali ile fen bilirkişisinin 08.10.2013 tarihli raporuna ekli krokide (B) harfi ile gösterilen kısmın aynı ada son parsel numarası ile davacılar adına müştereken tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Davacılar vekilinin hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü hakkındaki davanın reddine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; dosya içeriğine, mahkemece uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
    2- Davalı Hazine vekilinin hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, dava konusu taşınmazın bilirkişi raporuda (B) harfi ile gösterilen bölümünde davacılar lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Şöyleki; Mahallinde 01.10.2013 tarihinde yapılan keşifte mahkemece yapılan gözlemde, dava konusu taşınmazın bir kısmında eski karakol binası ile müştemilatının, bir kısmında ise halen devam eden yeni tip karakol binası inşaatının bulunduğu, taşınmazın tamamen telle çevrili olduğu belirlenmiştir. Aynı keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler ...,... dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan eski karakol binası dışındaki alanın davacılara ait olduğunu, dava konusu taşınmaz bölümünün davacıların atalarından beri arpa, buğday, yonca ekip biçmek suretiyle kullanıldığını, taşınmaz üzerinde eski karakol binasına sınır yola bitişik olacak şekilde ... ’a ait ahır bulunduğunu, dava konusu taşınmaza daha önceden davacıların zilyet olduğunu, iki üç yıl önce etrafının çevrilerek inşaat yapılmaya başlandığını, eski karakol binasının 1990 yılında ... tarafından jandarmaya verildiğini ve 1992 yılında taşınmazın telle çevrildiğini, o tarihten bu tarihe kadar dava konusu taşınmazın davacılar tarafından kullanılamadığını bildirmişler; aynı keşifte davacılar ..., ..., ... ve ... ise, 1990 yılında eski karakol binasının geçici olarak verildiğini, 1992 yılında dava konusu taşınmazın etrafının telle çevrilmesi nedeniyle dava konusu taşınmazı kullanamadıklarını belirtmişlerdir. Mahkemece 31.10.2013 tarihli duruşmada mahalli bilirkişi olarak dinlenen ve kadastro tespitinde muhtar olarak yer alan ... ile tespit bilirkişileri ...,..., benzer şekilde, dava konusu taşınmazın evveliyatında davacılara ait olduğunu, terör olayları nedeniyle 1990 yılında dava konusu taşınmazın bir bölümünün karakol binası yapılmak üzere verildiğini, 1992 yılında jandarma tarafından taşınmazın etrafının tel örgü ile çevrildiğini, jandarma binası dışındaki yerin davacılara ait olduğunu bildirmişlerse de; davacılar, dava konusu taşınmazın etrafının dikenli telle çevrilmesinden sonra taşınmazı kullanmadıkları gibi, herhangi bir hukuki yola başvurmak suretiyle davalı tarafın el atmasının önlenmesini istemek suretiyle asli zilyetliklerini devam ettirdiklerine dair iradelerini ortaya koydukları da iddia ve ispat edilemediğine göre uzun yıllardır taşınmazda zilyetlikleri bulunmamasının, fiili durumu kabullenmek suretiyle terk iradelerine dayalı olduğunun kabulü gerekir.
    Hal böyle olunca; Mahkemece, hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümüne ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi