(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2011/5906 E. , 2012/2009 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, iş sözleşmesinin haklı ve geçerli neden olmaksızın feshedildiğini, fesih nedenine göre hasta olduğu günlerde istirahat almasının normal olduğunu belirterek işe iadesine ve yasal haklarına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, feshin haklı nedene dayandığını, iş sözleşmesinin işçinin üst üste üç gün devamsızlığı yanında, fesih tarihine kadar 40 saat mazeretsiz devamsız olması, amirlerine bilgi vermeden işe gelmemesi, izin alma prosedürüne uymaması gibi doğruluk ve bağlılığa aykırı eylemleri nedeniyle sona erdirildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iş akdi her ne kadar işçinin üst üste 3 gün işe gelmemesi nedeni ile 4857 sayılı Kanun"un 25/II-e maddesi gereğince derhal feshedilmiş ise de, davacının mazeretini ustabaşına bildirdiği, ustabaşının haberi olmasına rağmen işe gelmediğine ilişkin tutanak tutulduğu, gelmediği günlere ilişkin rapor ibraz ettiği bunun dışındaki diğer sebepler yönünden tarih itibariyle 6 günlük sürenin geçirildiği bu durumda işveren tarafından gerçekleştirilen fesih işleminin geçersiz olduğu gerekçesiyle işe iadeye karar verilmiştir.
İşçinin geçerli bir feshe neden olabilecek davranışları 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25. maddesinde öngörülen ve işverene derhal fesih yetkisi tanıyan haklı nedenlerden farklıdır. Yargılama sırasında bu nedenlerin ağırlıkları her olayın özelliğine göre değerlendirilmelidir. İşçinin iyiniyet ve ahlak kurallarına uymayan davranışı sonucunda iş ilişkisine devam etmek işveren açısından çekilmez hale gelmişse, diğer bir anlatımla güven temeli çökmüşse işverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı doğar. Buna karşılık işçinin davranışı taraflar arasında bulunması gereken güven temelini çökertecek ağırlıkta bulunmamakla, iş ilişkisine devamı tam anlamıyla çekilmez hale getirmemekle birlikte, işin normal işleyişini bozuyorsa, işyerindeki uyumu olumsuz yönde etkiliyor ve işverenden bu nedenle iş ilişkisini yürütmesi normal olarak beklenemiyorsa İş Kanunu"nun 18/1. maddesi gereği geçerli fesih hakkı doğar.
Dosya içeriğine göre, istifçi olarak çalışan davacının iş sözleşmesi, 01/03/2010 tarihinden itibaren feshe kadar olan puantaj kayıtlarında 40 saat sebepsiz devamsızlık
yapması, işe gelmediği iş günlerinde gelmeyeceğini amirine bildirmemesi ve amirinden izin istememesi, ayrıca izin alamadığı günlerde işe gelmeyerek sağlık kurumlarına gitmek suretiyle istirahat alarak işe devam etmemesi nedenleriyle 4857 sayılı Kanunun 25/ll-e maddesi gereği feshedilmiştir. Delil durumuna göre, mahkemece fesih gerekçesinin hatalı değerlendirildiği anlaşılmaktadır. Faaliyet konusu gereği sürekli üretim hali içinde olan işyerinde çalışmaların devamlılığı esas olup, sağlık sorunları nedeniyle işçilerin tabi olacağı prosedür net olarak belirlenmiştir. Yargılama sırasında sunulan puantaj kayıtları, ihtar ve savunma içerikleri, vizite çıkışları ile istirahat belgelerine göre, işçinin söz konusu işyeri prosedürüne uymadan sağlık raporları aldığı, samimi tanık anlatımları dikkate alındığında, amirlerine bilgi vermeden işe gelmediği, bu hususlarda sürekli uyarıldığı, feshe yakın tarihlerde normalin üzerinde devamsızlıklar yaptığı sabittir. İşçinin hizmet süresine ve işyerinde yapılan işin niteliğine göre bu eylemleri gerçekleştirmesi iş akışını bozucu niteliktedir. Artık işverenden iş ilişkisini devam ettirmesi normal ölçülerde beklenemez. Fesih geçerli nedene dayanmaktadır ve davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabul edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 70,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine kesin olarak oybirliğiyle 16/02/2012 tarihinde karar verildi.