Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/5050 Esas 2019/2703 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5050
Karar No: 2019/2703
Karar Tarihi: 18.04.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/5050 Esas 2019/2703 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıkları genel kredi sözleşmesi nedeniyle davacı bankanın itirazın iptali ve %40 tazminat talebiyle açtığı davanın kısmen kabulüne ve alacak miktarı üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği, ancak davalılardan birinin kesinleşmiş menfi tespit kararı bulunduğu için davanın esastan reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. İcra inkar tazminatının reddine dair hüküm ise bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: İİK’nin 67/2 maddesi.
19. Hukuk Dairesi         2017/5050 E.  ,  2019/2703 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı şirket arasında yapılan genel kredi sözleşmesini davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, kredi alacağının tahsili için yapılan icra takibinin davalıların haksız itirazı nedeniyle durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, davalılardan ... tarafından davanın ve icra takibinin konusunu oluşturan kredi sözleşmesinden dolayı borçlu olunmadığına ilişkin davalı banka aleyhine menfi tespit davası açıldığı, mahkemenin davayı kabul ettiği, kredi sözleşmesindeki kefil imzasının davalılardan ..."a ait olmadığının belirlendiği, hükmün Yargıtay"ca onanarak kesinleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı banka vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 11.12.2014 tarih ve 2014/13942 Es-2014/17927 Kar. Sayılı ilamı ile "Kesinleşen mahkeme kararında davalılardan ... taraf olup diğer davalı şirket taraf değildir. Bu karar ancak davalı ... yönünden davacı bankayı bağlar. Mahkemece, davaya konu kredi sözleşmesi üzerinde inceleme yaptırılıp, davalı şirketin sorumlu olup olmadığı araştırılıp hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir."gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı ... yönünden kesinleşmiş bir menfi tespit kararı bulunduğu gerekçesi ile davanın esastan reddine, davalı şirket yönünden ise şirketin temerrüt tarihinden itibaren işleyen faiziyle birlikte toplamda 34.763,05 TL"den sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ve alacağın likit olmaması sebebiyle ise de icra inkar tazminatının reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Dava konusu alacak likit, bir başka deyişle borçlu tarafından hesap edilebilir nitelikte bulunduğundan, hüküm altına alınan alacak miktarı üzerinden davacı yararına İİK’nin 67/2 maddesi gereğince icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, bu konudaki talebin reddi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz isteminin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 18/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.