9. Ceza Dairesi 2020/3298 E. , 2020/1134 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Tefecilik yapma
Hüküm : CMK"nın 223/2-e maddesi gereğince beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26/04/2016 gün ve 2014/118 Esas, 2016/208 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, tefecilik suçu ile korunan hukuki yarar ve suçun TCK"nın topluma karşı suçlar bölümünde düzenlenmesi karşısında, bu suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamı, diğer bir ifadeyle kamu olduğu, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerektiği, bu bağlamda TCK"nın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçunun kazanç elde etmek amacıyla borç para verilmesiyle oluşacağı, bunu meslek haline getirmenin suçun unsurları içerisinde yer almadığı, değişik zamanlarda ve/veya farklı kişilere karşı tefecilik eylemini zincirleme olarak işleyen sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin uygulanması gerektiği, zincirleme suçlarda son suçun işlendiği günün suç tarihi olduğu, bu itibarla hukuki kesinti oluşturan iddianame tarihinden evvel tüm eylemlerin teselsülün içerisinde değerlendirilmesi, iddianame tarihinden sonraki eylemlerin ise gerçek içtima hükümleri ve varsa kendi içinde teselsül hükümleri değerlendirmek suretiyle karara bağlanması gerekeceği nazara alındığında; dosya içeriği ve UYAP kayıtlarına göre, sanık ... hakkında tefecilik suçundan açılan kamu davaları bulunduğunun anlaşılması karşısında, tüm mevcut davalar araştırılarak, derdest ise birleştirilmesinden, karara çıkmış ve kesinleşmiş ise onaylı birer suretinin dosya içine alınmasından sonra, suç ve iddianame tarihlerine göre eylemler arasında hukuki kesinti oluşup oluşmadığının ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ile mükerrer dava olup olmadığının saptanması, zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin belirlenmesi halinde, TCK"nın 3 ve 61. maddeleri de gözetilerek, sanığa TCK"nın 241. maddesi gereğince verilecek cezadan aynı Kanunun 43/1. maddesi uyarınca artırım yapıldıktan sonra belirtilen dava dosyalarından verilen cezanın mahsubu ile oluşur ise aradaki fark kadar cezaya hükmedilmesi, hukuki kesintinin gerçekleşmesi halinde ise ayrı ceza verilmesi gerektiği,
Maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılabilmesi amacıyla kovuşturmada dinlenen tanıklar Vedat ve ..."ın mahkeme huzurundaki ifadeleri ile Jandarma"daki ifadeleri arasında arasında çelişki bulunduğu halde soruşturma aşamasında ifadeleri olmadığından bahisle ifadeler arasındaki çelişkinin giderilmemesi, müşteki ... dinlenmeden ve dinlenmesine yönelik verilen karardan vazgeçilmeden karar verilmesi, sanık hakkında Avanos Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından müştekileri ... ve ... olan soruşturma evraklarından tefecilik suçundan kovuşturmaya yer olmadığı kararları verildiği anlaşıldığından, bu kararların müştekilerinin davet edilerek dinlenmeden karar verilmesi, Avanos Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Jandarmaya müzekkere yazılarak sanığın tefecilik yapıp yapmadığının gizlice araştırılarak bildirilmesi istenmesi üzerine, Jandarmanın bir araştırma yapmadan sadece ..., ...’in bilgi sahibi olarak ifadelerini alıp bunu Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği (ifadelerde tanıkların tefecilik yaptığına dair beyanları varken) ayrıca bir rapor düzenlemedikleri anlaşıldığından bu konudaki eksiklik giderilmeden karar verilmesi, suç tarihinin şikayet tarihi olarak yazılmasına rağmen müştekinin ve tanıkların soruşturmadaki beyanına göre 2009 yılında müştekinin borç para aldığını beyan etmeleri, borç karşılığı düzenlendiği iddia edilen ve icra takibine konu sanığın alacaklı müşteki ..."ın borçlusu olduğu senedin düzenleme tarihinin 01.08.2010 olması, sanık ve müştekinin borç para alışverişini yaptığı tarihin kesin olarak belirlenememesi halinde borca karşılık düzenlendiği kabul edilen senedin düzenleme tarihinin borç paranın alındığı tarih ve suç tarihi olarak kabul edilmesi ile tüm bu hususların tespiti sonrasında hasıl olacak sonuca göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Mahkeme gerekçesinde sanığın müştekiye kazanç elde etmek için faiz karşılığı ödünç para verdiğinin sabit olduğunu kabul ettiğine göre, TCK m. 241 tanımında tefecilik suçunun sübutu için eylemin süreklilik arzetmesi gerekmediğinden sanığın mahkumiyeti yerine beraatine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı, katılan Hazine vekili ve Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.09.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.