Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/6966 Esas 2019/15539 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/6966
Karar No: 2019/15539
Karar Tarihi: 10.09.2019

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/6966 Esas 2019/15539 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2019/6966 E.  ,  2019/15539 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    1)Yargıtay incelemesine tabi olacak ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hükmün, açıklanmasına karar verilecek yeni hüküm olduğu, bu nedenle kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan ve yeterli gerekçe gösterilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmak suretiyle Anayasanın 141. ve 5271 sayılı CMK"nin 34. ve 223., 230. maddelerine aykırı davranılması,
    2)Katılanın yaralanması hakkında düzenlenen Nazilli Devlet Hastanesinin 16.09.2011 tarihli geçici raporunda, sağ uyluktan kasığa doğru 15 cm boyunda 7-8 cm derinliğinde damar, sinir ve kas yaralanması tespit edilip hayati tehlikesinin olması nedeniyle Aydın Devlet Hastanesine sevk edildiğinin ve kati raporun kalp damar cerrahisi uzmanınca verileceğinin belirtilmesine rağmen, Aydın Devlet Hastanesinde görevli kalp damar cerrahisi uzmanından rapor aldırılmadığı, aynı hastanede görevli ortopedi uzmanı tarafından düzenlenen ve hükme esas alınan 14.10.2011 tarihli kati raporda ise yaralanmadan dolayı hayati tehlike geçirmediğinin ve basit tıbbi müdahale ile iyileşemeyeceğinin belirtilmesi ve ayrıca katılanın 21.03.2012 tarihli celsede bacaklarında uyuşukluk olduğunu ifade etmesi de göz önüne alındığında, raporlar arasında çelişki bulunduğu ve kati raporun bu haliyle hüküm kurmaya yeterli olmadığı anlaşılmakla, katılana ait tüm tedavi evraklarının, varsa film ve grafilerinin getirtilip katılanın en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne sevk edilerek, yaralanmasının niteliği hususunda duraksamaya yer vermeyecek ve 5237 sayılı TCK’nin 86. ve 87. maddelerindeki tüm unsurları kapsayacak şekilde kesin raporu aldırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken yetersiz rapora dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    3)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 10.09.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.




















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.