(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2011/9152 E. , 2012/1942 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı işçi, iş sözleşmesinin davalı işverence geçerli bir sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliği ile işe iadesine karar verilmesini, buna bağlı işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen dört aylık ücret ve diğer haklarının belirlenmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı işveren, davacının işveren vekili sıfatı ile çalışıtğını, yasak olduğu halde akrabalarını işe aldığını, görevini savsadığını ve firmayı kasten zarar uğrattığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece fesih için davacının davranışlarına dayanıldığı halde savunmasının alınmadığı ve organizasyon şemasına ve imza yetkisine göre davacının işveren vekili olmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanunun 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Dosya içeriğinden, davalı işyerinde 21.10.2005 tarihinden beri çalışan davacının İnsan Kaynakları Eğitim ve Halkla İlişkiler Direktörü olarak çalıştığı ve 22.03.2010 tarihli
fesih bildiriminde davacının birimlerin görüşünü almadan işe elaman alarak işyeri prosedürüne aykırı davrandığı, yasak olduğu halde işe birinci derece akrabasını aldığı, çalışanların yıllık izin tablolarını gerçeğe aykırı düzenleyerek 2009 yılına aktarım yaptığı, performans değerlendirmelerini 2009 yılında zam yapılamayacağı gerekçesi ile yapmadığı, kendisi de dahil çalışanlara Kritik Personel Ek Protoklü adı ile yeni sözleşme imzalatarak yarar sağaldığı gerekçeleri ile feshedildiği, feshi gerekçelerine ait somut delillerin davalı tarafından dosyaya sunulduğu, bu olaylar sebebiyle istenen savunmasına dair sunulan belgeyi almaktan imtina ettiğinin belirlendiği halde tüm bu davranışların işyerindeki iş disiplinini bozacağı işin yürütülmesini olumsuz etkileyeceği dikkate alınıp iş sözleşmesinin feshi için geçerli sebep varlığı kabul edilerek davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
Belirtilen sebeplerle Kanun"un, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 44,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine kesin olarak oybirliğiyle 16.02.2012 tarihinde karar verildi