Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/6567 Esas 2019/912 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/6567
Karar No: 2019/912
Karar Tarihi: 13.02.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/6567 Esas 2019/912 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ceza Dairesi tarafından verilen 2018/6567 E. ve 2019/912 K. sayılı kararda, suçluğu sabit görülen kişi Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkum edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın temyizi üzerine yapılan incelemede, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı ve hükme esas alınan tüm delillerin usulüne uygun olarak elde edildiği tespit edilmiştir. Dosyada mevcut delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görüldüğünden, bylock tespit ve değerlendirme tutanağı beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır. Temyiz talebinin reddi nedeni bulunmayan davada, sanık müdafiinin ileri sürdüğü nedenlerin temyiz denetimini sağlayacak şekilde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı ve vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı belirlenmiştir. Bu nedenlerle, CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davası esastan reddedilmiş ve hüküm onanmıştır.
Kanun maddeleri:
- TCK 314/2
- TCK 62
- TCK 53
- TCK 58/9
- TCK 63
- 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi

16. Ceza Dairesi 2018/6567 E. , 2019/912 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Dosyada mevcut diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, bylock tespit ve değerlendirme tutanağı beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili görülmemiştir.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 13.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.