18. Hukuk Dairesi 2015/15574 E. , 2016/8376 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
İHBAR EDEN : .... Başkanlığı
KISITLANMASI
İSTENİLEN : ... Vek.Av....
YASAL DANIŞMAN
ADAYI : ...
...."nun 10.04.2013 tarihli ihbar yazısı ile ..."nin akıl sağlığının yerinde olmadığının düşünülmesi nedeniyle vesayet altına alınması için gerekli işlemlerin yapılması istenilmiştir. Mahkemece davada yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm kısıtlanması istenilen vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve mahkemece yetkisizlik kararı verilmiş olması nedeniyle temyiz edenin duruşma isteği HUMK nun 438. maddesi uyarınca reddedildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
.... Başkanlığının 10.04.2013 tarihli ..."nin vesayet altına alınmasına yönelik ihbarı doğrultusunda ....Başsavcılığının 15.04.2013 tarihli yazısı ile ..."nin vesayet altına alınması istenilmiştir. Mahkemece, davada yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm kısıtlanması istenenin vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 411. maddesi gereğince vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine aittir. Bu yetki kesindir ve mahkemece doğrudan gözetilir. Aynı Yasanın 412. maddesi uyarınca ise; vesayet makamının izni olmadıkça vesayet altındaki kişi, yerleşim yerini değiştiremez. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 7/g maddesine göre; kişilerin yerleşim yeri adreslerinin nüfus aile kütüklerinde bulunması zorunludur. Bu kanuna dayanılarak çıkartılan Adres Kayıt Sistemi Yönetmeliğinin 13/1. maddesine göre, yerleşim yeri adreslerinin tutulmasında kişinin yazılı beyanı esas alınır. Adres beyan formundaki bildirimler aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden;.... Başkanlığının 10.04.2013 tarihli ..."nin vesayet altına alınmasına yönelik ihbarı doğrultusunda .... 15.04.2013 tarihli yazısı ile ..."nin vesayet altına alınması için Kırıkkale 2. Sulh Hukuk Mahkemesine
...
25.04.2013 tarihinde dava açıldığı, bu mahkemece "kısıtlanması istenilen kişinin dava tarihindeki yerleşim yerinin (.....)....ulh Hukuk Mahkemesinin yargı alanında kaldığı" gerekçesiyle yetkisizlik kararı verildiği, dosyanın gönderildiği ....Sulh Hukuk Mahkemesinin işin esası hakkında verdiği 05.11.2014 tarihli kararı Dairemiz tarafından 03.03.2015 tarihinde raporlar arasındaki çelişkinin giderilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gerekçesiyle bozularak dosyanın ..... Hukuk Mahkemesine gönderildiği, bu defa mahkemece kısıtlanması istenilene ait yeni nüfus kaydı alınarak orada ....İlçesi sınırları içinde dolayısıyla .... Mahkemesi yetki alanında kaldığından bahisle yetkisizlik kararı verildiği, bu kararın temyiz edildiği görülmektedir. Yargılama devam ederken 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun uyarınca 30.03.2014 tarihi itibariyle....İlçesinden alınıp.....İlçesine bağlanmıştır. Kısıtlanması istenilen kişinin dava tarihindeki yerleşim yerinin ... Mahkemesinin yargı alanında kaldığı, bu hususun yukarıda değinilen Yargıtay ilamı ve dosyadaki diğer belgelerden kesin olarak saptandığı anlaşılmaktadır. Her dava açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilir. Dava tarihinden sonra yargılama sırasında kısıtlanması istenilen kişinin yerleşim yerinin vesayet makamının izni olmadan değişmesi halinde mahkemece yetkisizlik kararı verilemez. Somut olayda davanın açıldığı tarihte kısıtlanması istenilen ..."nin yerleşim yeri adresinin .... olduğu sabittir. Sonradan yerleşim yeri adresinin değişmesi nedeniyle yetkisizlik kararı verilemez.
O halde yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar karşısında; mahkemece davada yetkili mahkemenin ...Hukuk Mahkemesi olduğundan davada işin esasının incelenerek tüm delillerin birlikte değerlendirilip oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 24.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.